KÜNYEM SEBEPSİZ
Künyem Sebepsiz
Sebepsizim ben Sebepsiz eserim bazen Sebepsiz ağlar sebepsiz gülerim Hatta sebepsiz sever,sebepsiz giderim Sorun galiba aklımda Uçuşup duruyor Kalbimin üzerinden Bazen denizler içime akıyor Bazen çıkacak yer bulamıyor Sanırım yokluğundan Hep kekik kokulu saç tellerinden kopmaya başlıyor kıyamet Derin uçlarında Arka arkaya açılan kapılar İndikçe yüreğe Dinlemekte kalbini Kapısından geçerken Boşluğunda kaybolduğum Bir balıkçı lokantası Dilsiz ruhumun her coğrafyası Düş sarayında gezinen Zamanın ağırlığı Kristal iplerle sarkar Gider gelir göğün duvağı Sebepsizim ben Sebepsiz Burada denizin de,gökyüzünün de sonu yok Kelebek kuşları Hiç büyümeyen bir çocuk yüreğim Yüzünü görmediğim Birden bastırır yağmur, dağılırım Künyem sebepsiz Nereye kadar götürürse Eksik parçam Ardına düşer hayallerim Sürekli kendimi buluyor, kendimi kaybediyorum Sabah bile uyanmamış Ateş almak üzere sebepsiz Neye yarar nabzımın atışı Yaşamıyorsam Yazamıyorsam kendimi İyi geceler yaralarıma Sonunda anlaşılmaz oldular Deniz yarıldı ikiye İki şafak binbir gece Çılgın atlar uçurumlardan Alıp başını gider Sebepsiz Sevil Kutlu |