BURUK BİR MASAL GİBİ
Yaşanması imkânsız, o devleşen aşkımı
Anlatıyorum şimdi, buruk bir masal gibi Neler yaşandı neler, gel gör gönül köşkümü Kasırganın vurduğu, konağa misal gibi Seviyorsa bir yürek, bil ki gönül derdinde Neler değişti san ki, yola güller serdinde Ben olmayan zamanda, sen de kaf’ın ardında Bir araya gelmeyen, mümkünsüz visal gibi O en güzel çağımda, hedefe koşuyorken Yılmadan ve bıkmadan, engeller aşıyorken Ben ki kendi halimde, sakince yaşıyorken Çalmadın mı gönlümü, izinli, yasal gibi Vurgun yiyip te suda, ardından kaçamamak Suyun içinde kalıp, o sudan içememek Sana böyle tutulmak, sonra vaz geçememek Bir kurallar zinciri, sanki bir asal gibi Öyle bir sevda ki bu, için için yakıyor Mendiller de yetmiyor, gözümden sel akıyor Önümden gelip geçen, bana farklı bakıyor Bir ağacın dibinde, kurumuş fasal gibi Sakin bir koya gidip, stresimi atarım Haksızlığa uğrarsam, kaşlarımı çatarım Başka şeye gerek yok, ben ki bana yeterim Uzak dursun diyorum, ezilmiş kasal gibi Nasıl özledim nasıl, dostla haber salmanı Gözlerime bakıpta, naz ederek gülmeni Senin gittiğin yerde, bekliyorken gelmeni Sanki yere çakıldım, ağaçtan pasal gibi SADIK DAĞDEVİREN Aşık LÜZUMSUZ ETEK YAZILARI VİSAL: Kavuşma ASAL: Esasla ilgili, asıl ve temel olanla ilgili, esasi. FASAL: 1. Tahıl, sebze, meyve ve yün gibi şeylerin döküntüsü. 2. Suyun dibine çöken tortu. KASAL: Kibir, gurur, övünme PASAL: 1-Hayvan bağlamak için yere çakılan kazık.2-Kütük yarmakta kullanılan odun ya da demir çivi. 3-İpliği düzeltmek için kullanılan tahta araç. |