BİR SEVDA ÖYKÜSÜ
her yıl iki defa geliyorsun baş ucuma
ve her defasında gözyaşı var yanaklarında beni affedebilecekmisin diye sitem ediyorsun ve sonra yine ardını dönüp çekip gidiyorsun vijdanınmı sızlıyor yoksa gerçekten sevdinmi liseyi bitirmiş üniversiteden bölüm seçiyorduk sen doktor olmayı istiyordun ben ise polis gün gelip yaşlanınca ben bakarım sana diyordun zaman nede çabuk geçiyordu okullarımız bitmiş sen doktor olmuştun bense umut dolu bir polis o kadar heycanlı ve mutluydunki gözlerin gülüyor için içine sıgmıyordu adeta mezuniyet töreninde anne ve babanın gurur dolu eserleriydin artık benim ise onurum yaşam kaynağım biricik sevdamdın nerden bilecektim kötü günlerin yeni başladığını hergün eve geç geliyor hep bir bahane buluyordun farkındamıydın bilmiyorum ama sen benden kopuyordun bir kaç zaman sonra artık hiç aramaz sormaz oldun sabah uyandıgımda gökyüzü yağmur yüklenmiş kararmıştı yüreğimde bir sıkıntı vardı o gün tainim çıkmıştı sana veda için gelmiştim evinize nişanın varmış dediler öylesine yıkıldıki dünyam yüzünü bile görmek istemedim giderken bir kez olsun bile düşünmedim bakmadım geriye sadece bu gerçekleri yazdım hüzünlü satırların kalbine gidiyorum güzel bakışlım seni sevdigim için özürdilerim bir cuma akşamıydı zorlu bir göreve gidiyorduk yanınıza en degerli eşyalarınızı alın diye emir geldi arkadaşlar çelik yeleklerini yedek kurşunlarını aldılar ben ise senin aldıgın seni seviyorum yazılı künyeyi resminle vedalaşırken bir sızı hissettim bağrımda yürümeye başladım elim tetikte karanlık bir şehirde bir an annem seslendi oğlum diye dönüp baktığımda bir derin acı saplandı kalbimin tam üstüne gözyaşlarıile ezan ve sela sesleri çınlamaya başladı kulaklarımda kendine iy bak güzel gözlüm seni sevdigim için özürdilerim Erkan Şeremet |