İSTANBUL
İstanbul,
İstanbul’a gideceğim bir gün. Hayallerimin şehrini,çıplak gözle görüp Keşiflere çıkacağim derdi. Sürekli İstanbullardan bahsederdi. Onca kızmalarıma bırak dellenmeyi Ses dahi vermezdi. Hep susardı. Susup susup,İstanbul sevdasını kusardı. Hiç bir zaman gitme demelerimi yanlış anlamadı. Oysa yanlış anlamalıydı. Gitme demelerimin altında Güzel,saf duygular aramalıydı. Yapmadı,aramadı. Daha da devam etti İstanbul’a olan hayranlığını anlatmaya. Yetmedi, Haykırdı yanımda aşkını İstanbul’a. Ben ona,o İstanbul’a hayrandı işte. Ah bir bilsen İstanbul, Ne çok isterdim bir istanbul olmayı. Sokaklarımda gezinmesini, Kokumu buram buram Ciğerlerine derin derin çekmesini, Akıtmasını yollarıma gözyaşlarını Ve bana aşık olmasını. Ah bir bilsen İstanbul, Ne çok isterdim bir istanbul olmayı. Şimdilerde ise, Ne ben istanbulum Ne de istanbul,istanbul. Artık; İstanbul,başlıbaşına benim. |
Boğaziçinde asude ömür çiçekleri açar
Yeşeren aşklara beşik olan denizden nehrinde
Kız Kulesi cazibeli gamze gibi neşe saçar
İstanbul gönüllerde yer zamanı sonsuza açar...
Yağmur Kuşağı şiir kitabımdan. Esenlikler dileklerimle