...SAÇLARIN...
Şu deli gönlüme dolanmış tel tel,
Gönlümün kemendi lüle saçların. Gözümde bir değil, bin ömre bedel, Benziyor bir rânâ güle saçların. * * * Binbir hüner ile bezenmiş gonca, Bir kılıçtan keskin, bir kıldan ince, Aklıma düştümü, boylu boyunca, Gelmiyor avuca, ele saçların. * * * Tılsım mı, sihir mi, yoksa büyü mü? Aşık etmek onun eski huyu mu? Kim çözecek şimdi bu kör düğümü? Fikrimi dağıttı yele saçların. * * * Saçların gönlümde çağlayan emel, Dumanlı başımda deli esen yel. Sultân-ı hüzzâma düşen muhayyel, Vurdukça mızrabı tele saçların. * * * Perçemini döker, naz eder durur, Bin cefâ, bin sitem, söz eder durur, Vazgeçmek istesem, göz eder durur, Pusu örmüş bana, hile saçların. * * * Mecnun’u bende gör, Leyla’yı bende, Kerem’i, Aslı’yı, sevdayı bende. Yalanı, gerçeği, rüyayı bende, Sırrına erdirdi çile saçların. İbrahim vedat çarpar |
Kapıldım yanarım kor ateşine
Ölüm olsa yine düşüp peşine
Sürükler insanı çöle saçların...
güzel şiirdi tebrikler buda benden olsun dedim...