Okuduğunuz şiir 4.10.2016 tarihinde günün şiiri olarak seçilmiştir.
Beklenen şarkı
Ölüler konuşmaz
Bir kuyudayım ! Söyleyin varsa günahsız bir insan, uzatsın ellerini Çağırın hep mevzusu geçen , o güneşi Çıkarsın karanlığımdan bu hain yılanı satsın pazarlarda Düşsün içime ince sesli inşirah Ya da yıkın başıma sarayları kapatın bu bahsi ! ---
Kendimi öldürdüm .Tek şahidim de öldü Duamızı eden yoktu El ele tutuşup ,gömüldük nihayet derin kuyunun , tarih gibi serin bağrına... Ayaklarım hiç bir zaman bedenimi hayatın yoluna sokmadı Terk edilmiş unutulmuş görkemli bir mezar kadar sessizim Güneş tenimi kızartarak yokluyor Karanlığı kesemeyen paslı bir bıçak gibi zorluyor bütün gücünü Belirsizliğin üzerine , kuru bir yaprak gibi uzanıyorum Zaman hiç geçmiyor , vakit gidişinde kıyam
Kimselersizim , hiç kimseyim Umut kısır bir kadın , başka dilde konuşan yabancı gibi Çarşılar dolusu avaz avaz düş taciri Şuramda bağıramadığım uyanamadığım kabus ağrısı Aşk , namuslu bir kuşun gözleriyle dokunuyor en kuytu yalnızlığıma Talan edip , uçup giderken en başından bu yanlış hikayeyi
Söyle kalbim ! Günahını hangi toprağa sır diye gömeceksin Anılarını kar kaplamış yolculuklar kadar üşüyorsun Hangi nefes ılık ateş gibi ısıtır bir daha , buz tutmuş iskeletini Söyle , hala yok mu hiç bir pişmanlığın ? Kaybolup giderken ve yok olurken cansız bu yaşamın içinde Unutanlar kahramandır oysa Günlüğüne hergün sevgisizliğini yazan çocuk kadar acizsin
Kendimi gördüm . Tek şahidim kördü Bakmadı göğüs uçurumundan aşağıya kaç ceset vardı Ne öğrendin onca okuduğun kitaplardan Sayfalarında kuruttun isimsiz gül gibi ömrünüde Bildiklerini bildikçe kahroldun Öyle sakin güzel ölüyorsun ki , gençliğini uyutur gibi
Bütün tamam bildiklerin aslında ne kadarda yarım kalmış Eylül suretli hüsran , kasımın kapısına dayanıp hüznünü bırakan Ayrılık tekerürleri haklı çıkarıp, kuruyor çığlığına mizanı Sabıkalı dudaklarından , kopmuyor biriken küfürler Sor aynalara kim bu gördüğün ? etsin sana izahı
Senin sesinle ikiye bölünüyor ekmek Zeytin yüzü koyun barıştan her dalı bihaber Özlem sıla tadı , su tek heceli elveda zehri Anlamı olmuyor doymanın Anlaşılmak açlığı , hep kıtlık zamanı Yükseldi dev duvarlar , örüldü demirden surlar Yaza yaza biter , tükenir mi yıldızları yaralı akşamlar Pencereye çarparak intihar eden yusufcuklar Her dilde anlatıyordu , o asla geri dönmeyecek Öğrendim ki, Ölüler çok istese de , bir daha hiç konuşamıyor !
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Ölüler konuşmaz şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Ölüler konuşmaz şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Ölmek olsada ölsek, Kimim sordum perişan oldum soldum aşka doğdum, Dünya değirmeninde öğütüle öğütüle öz oldum, gözüm özüm bir oldu, Bir ben var benden içeriyi arayınca yanaktaki ben olarak dışarı çıktım, tebrik eder, esenlikler dilerim.
çiçekler bezenmiş olmasa da topraklar güzeldir bir yağmur yeter kokusunu almaya uzun uzadıya bir yokuşta yol hiç bitmeyecek sanırız bedenimiz ağrılı ve yorgun ve biliriz nedense nihayeti uçurum bitmesin o zaman bize iyi yazılmış şiirler gerek
Kendimi gördüm . Tek şahidim kördü Bakmadı göğüs uçurumundan aşağıya kaç ceset vardı Ne öğrendin onca okuduğun kitaplardan Sayfalarında kuruttun isimsiz gül gibi ömrünüde Bildiklerini bildikçe kahroldun Öyle sakin güzel ölüyorsun ki , gençliğini uyutur gibi
Dizelerinin yanında fon müziği de çok güzeldi.Seçkiyi hak etmiş.kutladım emekçilerini.
Öyle ya ayrılık için ölüm gerek Bir ayrılıģı bir şiirde öldürmek Öldürmeyi bile seviyor sa kalem ne ayrılık ayırabilir ne ölüm, şiiri. Tebrik ederim saygılar. Keyif aldım.
sen yukarıya doğru bangır bangır bağırsan ben aşağıya doğru haykırsam, ikimizin sesi bir feryat etmez. sen günlerce ağlasan ben saatlerce gülsem ikimizin gölgesinden dramatik bir oyun çıkmaz sen insanı anlatsan ben insan olsam yazılar yazılanlar duygular şiirler,şarkılar bitmez tükenmez !
Bazen karşınızda herkesin çokca beğenip övgüler yağdırdığı bir şiir vardır. Okursunuz. Evet güzeldir. Kitap gibi kusursuzdur hatta. Ama hissetmezsiniz ardındaki yüreği, duyguyu. Hayat kokmuyordur, kendine dokunmuyordur. Sarmaz-dağıtmaz ruhunuzu. Alıp götürmez bir yerlere savurmaz, düşündürmez.
Bence bana göre; Her satırda vurula vurula ilerliyorsak bir şiirde şiirdir, iyi şiirdir o zaman. Bugünkü halet-i ruhiyeme fazlasıyla hitap etti, iyiydi 'Şiir'.
Yüküm ağır ölüm kadar, yordun hayat, yorgunum der gibiydi yaşamı-içindekileri kendini sorgulayan ç ağlayan kalem.
Hayat denilen; herkesin anlattığı değil, anladığı yaşadığı-yaşattıkları ya da yaşayamadıkları kadar maalesef. Daim olsun kaleminiz, teşekkürler paylaşım için. Sevgiyle...
Kimim sordum perişan oldum soldum aşka doğdum,
Dünya değirmeninde öğütüle öğütüle öz oldum, gözüm özüm bir oldu,
Bir ben var benden içeriyi arayınca yanaktaki ben olarak dışarı çıktım, tebrik eder, esenlikler dilerim.