5
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
1217
Okunma

Sılası olmayan gurbeti beklerim
Bir iskeleden öbür iskeleye
Zamanın esaretinde kürek mahkumları gibi
Gerçeğin peşinde tutunmuşum sessizce hayata
Münbit topraklarda doğup kurak iklimlerde yeşeren betekettir kanaat fikrimce
Gerçekle hayâl arası hayatı dinliyorum
Silip de yeniden çizemediğim süregiden hâl içinde bir anlık göz kırpması
Bir varmış bir yokmuş konupta göçen kervanlar gibi
Umarsızca uçan kuşlar misali
Gecenin gündüze sevdası yahut
Kârdan zarar ticaret mi?
Ey zemine hasat, göklere düş döşeyen Hay!
Zorba ruhlara yok mu bir ihtarın
Yok mu mazlumun intizarına neş’e
Hasbihalimiz hazan okur
Renkleri mat heveslerden yorulduk
Bir sur vakti ansızın yok mu ebabillerin
Kısır bir döngünün sürek avı
İsyana meyletmeyen hallerimiz ayan sana
Ey hakikat nasipli istihareler dilediğim
Rabbülalemin
Ayrıkotları sarmış mabedimizi ibadetlerimizi eyleme zayi
Bir baharı yolcu eder gibi sararıyor yapraklarımız
Nerede o renkleriyle siretimizi süsleyen heyecanlar
Gün geceye mi teslim tükendi mi ışıklar
Son satırı mı karalanıyor emellerin
Iki menzil arasında bir hikaye mi hakikat
Sevgiyi, merhameti unuttu mu kalem tutanlar
Devran içinde feveran ediyor ruhlar
Tükenen gerçeği nasıl çizer umutlar
Ey afaka yeni ümitler eken gerçek
Silkinip mahmurluğu dağıt eteklerimizden
Yazgımıza mânâlı dileklerden sür
Sür ki ölmeden öldüğümüz hallerimiz
Olsun cennetlere kefil!
Nuray AYHAN...29.09.2016 Döşemealtı/Antalya[ /kalin
5.0
100% (12)