Gözlerinin İçine Baka Baka da Ölürüm
Terimi akıttığımda geceler boyu
Sabah bu şehri göremeyeceğim belki Küfredecek ana avrat yolda sarhoşun teki Kumruların sesleri karışacak Çınar ağaçlarının rüzgârla cengine Kartal gözlerindeki hüznü göremeyeceğim Sızım sızım sızlayacak sol yanım Kanımda tutuşacak bir şeyler Söndürmeye gücü yetmez kimsenin Gözlerinin içine baka baka da ölürüm Yeter ki başucumda ellerimi tut... Bir sokak dilencisi Ağız armonikası ile birşeyler çalacak o anda ’’Benim gönlüm sarhoştur, yıldızların altında Sevişmek ah ne hoştur, yıldızların altında’’ O sesi duy yüreğinde hisset O hep orada Arasıra önünden geçerken Şapkasına üç beş kuruş bırak gönülden Çok oyalanırsan önünde Bir de’’Odam Kireçtir’’çalsın benim için Bak bakalım benden güzel çalıyor mu ? Çınar ağaçlarındaki hüznü Göreceksin sonbaharda Ağlayıp da yerleri ıslatmadıklarını İnsanlar elektiriği bulmadan da çok önce Birbirlerine elektriklerini verirlerdi yine Tabiiki darılarak değil Birbirlerine sarılarak sarılarak; hem de ne sarılma... Sen yine de bana darılma... Gözlerinin içine baka baka da ölürüm Yeter ki başucumda ellerimi tut... |