DOĞAL OLMAYAN DOĞAMartılarla dolu hava Beyaz kuşlar tedirgin, saatler geçmekte Uykusuz gözler uykusuzluktan kaşınmakta Ters tarafından kalkmışlar bugün, anlaşılır gibi değil anılar Aynı sönmüş ateşin artıkları gibi Kararıyor gökyüzü, yağmur getiriyor rüzgar Dinliyor birisi yağmur damlalarının melodisini Sahildeki aşksız buluşmalardan kalan Bir kuş ötüyor tam balkonun karşısında Patlıyor devasal dalgalar aniden Büyük bir geminin dümeni elimde Gökyüzü ve deniz ilerde, aşksız yıllar arkada Her çeşit ses gelir kulağa, hissedilir kaysıların tadı Sakin bir liman arıyor saklamaya anılarını Yabani bakışlar eleveriyor dudakların zerafetini Ağzını açıyor birşeyler söylemeye fakat elini uzatıyor birisi Kapatıyor ağzımızı, susturuyor beni ve seni ”Sadece aşk gerek, açıklamalara ne gerek!” diye, diye Herşey tamamen gizemli oluverir birdenbire, gerçek ruhsuzluk hakim olur her yerde Sessizliği bozan ve bütün anıları silip geçen o devasa dalgaları konuşabilmek yerine. |