Mavi trenler
Trenler, trenler, mavi trenler!
Biri gider, biri gelir, biri gider, devamlı hareketteler Yüzbinler biner, iner,biner, iner Biletçiler bilet satar, sürücüler sürer Her vagon bir tiyatro sahnesi! Kitap sayfaları hışırdar, telefonlar çalışır Arasıra bir ses, ”burası, şurası, tren kalkıyor, kapılar kapanıyor!” diye çağırır Kimileri diyalog, trilog, kimileri de monologlara dalar İçini dökenler, dışını toplayanlar Yalnızlık sanki bir süre yokolmakta Herkes bir rol alır yüz perdelik oyunda Noktalar arası hareket, bereket Gözler arası bakış, yalnızlıktan kaçış Dudaklar arası hareket, muhabbet Kapılar arası hareket, iniş, biniş Hep getirirler, götürürler, dolup boşalırlar Kederlerini, sevinçlerini insanların Hep arttırır, dindirir, azaltıp çoğaltırlar Duygularını insanların Sanki bir şaşmaz gösterge, çevrenleri ölçmeye Şaşmaz ibresiyle çalışır içten içe Sanki bir tartı, birikimleri tartmaya Hatasız rakamlarıyla işler dipten yüzeye Nazlanırlar bazen bir gelin gibi ne etsen de Ne ileri gider, ne de geriye Sanki inatçı keçiler gibidir aslında Ne söze inanır, ne de dile Trenler, trenler, mavi trenler! Kanatları görülmeyen ve uçan melekler Uzakları yakın eder, Yalnızlıkları göğüsler, beraberlikleri severler. |