TÜLÜTABAKLAR ’ ın Ne Olduğunu Bilmeyenler , Lütfen Üşenmeyip Okusun .

Milliye kenti Balıkesir’de "Tülütabaklar" gösterisi sunuluyor.
Milli mücadele döneminde debbağların (tabak, deri işçisi), keçi ya da koyun postu, baca kurumu, at kuyruğu, çan ve değnekle korkutucu bir görünüme kavuşarak Yunan askerlerini kaçırdıkları rivayetinden ortaya çıkan "Tülütabak" gösterisi, Balıkesir’e özgü bir gelenek olarak yıllardır sürdürülüyor.
Yılda bir kez sadece Balıkesir’in kurtuluş günlerinde vatandaşların karşısına çıkan Tülütabaklar’ın, Yunan işgali dönemlerinde düşmanı korkutup, kaçırdıkları rivayet ediliyor.

TÜLÜTABAKLARIN HAZIRLANIŞI
Tülütabak olacak deri işçileri, yılda bir defa sundukları gösteriden önce kentin tabakhanelerin bulunduğu yerde toplanıp, hazırlıklara başlıyor. Yıldan yıla sayıları değişse de en az 10 tabak, tülütabak olarak hazırlanıyor. Debbağlar, belirledikleri bir simit fırınından edindikleri baca kurumunu suyla karıştırıp, açıkta kalacak baş, el, kol, bacak ve ayaklarını siyaha boyuyorlar. İş yerlerinde hazırladıkları koyun ya da keçi postlarını üzerlerine geçiren, deriden yapılmış şapka giyen debbağlar, boyunlarına ses çıkarması için çan takıyorlar, bıyık olarak da at ya da manda kuyruğu kullanıyor.

Bir yandan Yunan askerlerini kaçıracak ölçüde korkutucu görünüme kavuşan bir yandan da çağırdıkları davul eşliğinde aralıklarla oynayan debbağların, her birinin hazırlanması en az 15 dakikayı buluyor. Ellerine aldıkları baca kurumuyla siyaha boyanmış değnekleriyle, aynadan baktıklarında kendilerini bile tanımayacak hale gelen deri işçileri, yıllardır beraber "Tülütabak" olan arkadaşlarını, siyaha boyanıp, post giydikten sonra tanımakta güçlük çekiyor.

TÜLÜKABAK,TÜYLÜTABAK,TÜYLÜDEBBAĞ

"Tülükabak, Tüylütabak ve Tüylübeddağ" da denilen Tülütabaklar’ın Yunan işgalinden önce Balıkesir’in düğünlerinde gösteri sunan derici esnaflardan oluşan bir grup olduğu da rivayet ediliyor.
Balıkesir Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Türk Halk Edebiyatı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Halil İbrahim Şahin, "tülü" kelimesinin, Anadolu ağızlarında "Uzun tüylü, güreşçi erkek deve, bir yaşındayken doğurmuş keçi, koyun, 1,5-2 ay önce kırkılmış koyun, dağınık, kabarık ya da yünü kırkılmamış koyun" anlamlarına geldiğini belirterek, "Kabak, kelimesi ise aslında tabaktır. Bu oyunu deri işiyle uğraşanlar oynadığı için ’Tülütabak’ adı verilmiş, ancak halk ağzında ’Tülükabak’ diyenler de olmuş. Hakkında çeşitli rivayetler olsa da uzun yıllardır Balıkesir’de sunulan bir gösteri ya da oynanan oyun olması, bir gerçek" ifadesini kullandı.

TV100 Sayfasından alıntıdır .

Kuvayi Milliye aşkı
Depreşiyor içimizde
Bayraklar elimizde
Marşlar dilimizde
Yürüyoruz
Milli kuvvetlerde durmadan
Gururla kabarıyor göğsümüz
Türk’üm diye
Bölünmez vatan

Düşman ardına bakmadan
Kaçıyor Bigadiç’den
Sındırgı’dan
Haydi varın gidin buralardan
Mis kokulu toprağımdan

Zağnos Paşa Câmisinde
Toplanmış ahali
Çıkıp minbere,
Sesleniyor Atam.
Hutbesini okurken
Mavi mavi bakıyor
Ders olsun kulağınıza
Çocuk yaştan
Okunsun ezanlar
Susmasın ilelebet ülkemde
Vücudunuz titresin
Allah derken bir de

Mezun vermedi savaşta
Balıkesir Lisesi
Diplomaya ne gerek vardı
Değil mi?
Öncelik özgürlüktü
Mertebeleri Şehitlik
Analar taş bastı bağrına
O günden
Bugüne
Değil mi?

Tülütabaklar karaları çaldı yüzüne
Koyun postu giydi üstüne
Korku saldı hep yüreğinize
Çil yavrusu gibi dağılıp
Şaşın kalın işte böyle

Balıkesir kurtuluyor
Esaretten
94 yıl geçmiş dile kolay aradan
6 Eylül’de yeniden yeniden
Gelincikler açacak
Bizim ilden
Taa İzmir’e kadar

Vatanıma göz dikenlere
İki çift lafım var
Döküldünüz bir bir denize
Unutulmaz ders oldu
Geldiğiniz gibi gittiniz işte
Eli boş
Burnunuzu
Çeke çeke
Tarihe yazılan
Koca bir yenilgiyle

H. Çiğdem Deniz.