İKBAL-Ü İDBÂRADIR AŞK
En içli şarkıların, en mücrim bestesiydi adın.
Mim durağına rastladın. Ötesi haramdı, duraksadın... İşte o an başladı ikbal-ü idbarım O an başladı leyl-ü neharım... Ey benim çetrefilli imtihanım; Adın geçiyor karanlığın içinden, şerha şerha yarılıyor en zifiri yerinden. Adın geçiyor kalbimden bir çocuğun adımları gibi incitmeden. Adın geçiyor kalbimden kalbim uçuyor kafesinden, Selam söylüyor yüreğine öyle sessiz öyle derinden... Ey benim sebebi imtihanım; Hadi gel meseleyi beraber ele alalım. Peki söyle sen neresinden tutacaksın içimdeki yangının? Halvetime mihfer eylediğim, Arş’a uzanan dualar âminler yükselttim. Müsbet duygulara menfi duyguları tutsak ettim. Bir bilsen zindanlarımda kaç esir salıverdim. Adı yok, acısı var hislerimin. Ey benim ifade-i cebriyyem; Kimse okşamayacak efsürde olmuş bu sineyi sen gibi. Hiçbir sihir çözemeyecek adındaki gizemi. Hiçkimse tercüme edemeyecek sebebi halimi, Adı yok acısı var hislerimin. Ey benim zor yazgım; Seni gönlüme yazan Allah’ım ömrüme de yazsın. Acımız silinsin yeryüzünde, aşkımız kalsın. Bezm-i ezelden yazılmıştı adın. Bezm-i alem duysun feryadım. Adın adıma en çok yakışanım, Gel gelde bir damla suya yazılalım... |