FAŞİST
Boşuna sevmedim kendimi vermedim değer
Yok yere yitirmedim sağlığımı bu denli Nedensiz yer etmedii yüreğimde hüzünler Küçük yaşlarda başlar bu aşkın hikayesi Gören gözlerle baktım gördüğüm her bir şeye Attım çocuk kalbimin gizli her köşesine Ne oyunlar cezp etti ne oyuncaklara beni Çiçeklerin kuşların kapıldım neşesine Ne ilk aşkı tanıdım ne akıttım gözyaşı Düşlerimde yaşattım bir kadın kaymakamı At sırtında dolaşıp gece gündüz yurdumu Olmak istedim ben hep dertlilerin yoldaşı On sekiz yaşındayken alındım göz altına Ne tehditler ettiler omuzu yıldızlılar Bakışlarımla sıktım kurşunları art arda Daha da arşa çıktı cesaretim o anda Yazdığım onca şeyde ettiğim nice sözde Bulunmadı ters düşen birbirine bir cümle Yaşadım acıları dervişin dergahında Aşkın od olduğunu öğrendim otağında Temmuz’un on beşinde varmıştım Lapseki’ye İçime mi doğmuştu gidiyordum ölüme Kurtuluş tarihinin tam üçüncü gününde Denizin kenarında büyük çay bahçesinde Demli çaylar ellerde manzara ömre bedel Televizyon başına oturmuş on beş beden Yüzlerde cahil gülüş dillerde sonsuz övgü Nereye gittiğinin asla farkında değil Tutamadım kendimi kalktım o an yerimden Aklıma ne geldiyse döktüm ben de içimi Dediler: Defol buradan. Pis faşist halk düşmanı Linç ederdik biz seni olmasaydın sen kadın Dedim: Gitme ileri kapat hemen ağzını Sözüme devam ettim kesmedim hiç sesimi Gözü dönmüş sapıklar sardılar etrafımı Tuttular yaka paça fırlattılar dışarı Kaldığım yedi günde gittim her gün oraya Getirdiler önüme limonlu çaylarımı Ne sokaklarda bir ses ne ellerde bayraklar Sarmışlar her yanını güzel yurdum düşmanlar |