Gökyüzsüz Artık
-’Hava kapanıyor, birazdan bulutlar da yağar üzerimize’ derken ellerim çenemi titretiyordu.
-’Üzerimize gelen çok şey var, karşımızdaki tır gibi’ -’Korkma. Yalnızca ikinci kez öleceksin!’ Göğsüm kafesinden dışarı çıkmış, yerine yeni bir suçlu arıyordu. -’Hiçbir ölü ikinci kez ölmeyi haketmez.’ -’Hiçbir canlı da ikinci kez yaşamayı göze alamaz’ diye yanıtladım onu. Gözleri olduğundan daha da büyümüştü. -’Ölmeyi ikinci kez hakeden yalnız duygulardır!’ dedi. Tır yaklaşıyordu ve ’Korkuyorum’ diye ekledi. -’Korkma’ diye karşılık verdim hislerine. ’Yalnızca ikinci kez öleceksin!’ Gözleri artık yaşlanmıştı ve bu da görmesini zorlaştırıyordu. Benimle konuşurken ağzı yoktu adeta. -’Acımasızlıkla insanlığının arasına koyduğun duvar kalbinin önünde de var!’ -’Duvarlar engel değil tercüme edemediğin birer tecrübedir. Ya vazgeçirir ya da altında bırakır. Geçmene izin vermeyeceğim. Geçersen, düşersin’ -’Düşeceğim yere ben karar vermek istiyorum ki o yer de gözün olmalı. Hakkını versin intiharımın.’ -’Gözüm kusuyor seni damla damla’ Çantasından bir cd çıkarıp taktığında, yolculuğumuza üç kişi devam ediyorduk. Lana Del Rey bana sesleniyordu ’Ride!’ -’Beni gerçekten kırıyorsun’ -’Renginden başladım’ diye yanıtlarken ben, uyumuştu. Uyandığında tır bizi geçmişti artık ve arabamız, içinde üç kişiyle birlikte sonbahara dayanamayıp, arkada kalan enkaza dönüşmüştü. Güzel bir gündü |