/ VUSLAT- ı MAHŞER /Seni özlemek hasretten alıntıdır kayıp bir şehir gibi gözlerinin içi kıyısında yağmurları bekleyen ülkem gibi anlıyor musun ? bir şairin elinde bir türkünün deminde aşk hangi günahın ortasında uyanır bilinmez içinde ki uçurumun kenarına saklanmış kök olayım tutayım her düştüğünde ben olduğumu bilme her kum tanesi dağdır yüreği mecnun olana saklama kendini kafasını kuma gömmüş şu ölüler dünyasında aşk bir eylemdir kapama gözlerini biz seninle hiç üşümedik değil mi ? yüzyıllık bir ağacın kabuğundan sıyrılmış gibi donanı karla ovarlar ey can acın acımdır ağlama de hadi yüreğim mahşer yeri üşümek derin ağrılı bir aşk gözlerimde duran öyle derin bir mevzu ki kundakla rivayetleri dolunayın sakallarından sızan ay ışığı gecenin giz’ine saklanan ve zulasında hazin bir sevda barındıran pusat’ına aşık eşkıya şimdi aşkın masumluğunu öldürmüş bir neslin ağır tahribatıyla sevemem seni ! kavim göçerlerin kıl çadırında doğmuş yabaniyim ben kaybet/me beni ! birazdan kendimi bırakacağım gecenin kollarına aklımın arsız voltalarıyla ve yüreğimin unutkan yanıyla bırak hangi zaman dilimin de olduğumu bilmeden sevdanın kainatında karşılayayım seni hadi giyin üstüne aşkın türküsünü nû kalmasın mistik göçerlere kuşların kanatlarından üryan akışıyla doğacak gökyüzünün gelini uyuyor musun ? sensizlik ahir zaman hiç bir düş basit değildi hiç bir his geçersiz duyguların ihtilal yaptığı vakitte’yim suyun ayak sesiyle gel yağmuru hatırlatan dudaklarınla öp duy nidasını efkarın ve duy vuslat-ı aşkın hasretini Şiir / MineKuş / Çizim /Eren Keçeci / |
Tebrikler saygılar