Eylülün Rengi Hüzün
Adı niçin kırılgan dokunaklıdır güzün
Hazan aynadaki sır yapraktaki tılsım renk Kadim zamandan beri eylülün rengi hüzün Akşam vakti sularda gurubun tavrı ahenk Ağaçlarda bir telaş göçmen kuşlar tedirgin Başka iklime davet sularda okunan sır Bulutun gözyaşına toprak der hafifçe in Hurufatın sinesi nicedir bağlar nasır Eylülün rengi hüzün okunur sözsüz harfsiz Sükutun kucağında efsaneler demlenir Yıllar geçer gider de eylüldür sinede iz Eylülü okuyanın gözü dem dem nemlenir Takvimler mi yorulur yapraklar sükût gülü Ağır ağır bir kervan maveraya yol alır İçimizde ukdedir hep Leyla’nın kakülü Geçen zaman deminde yadımızda o kalır Bağbozumu anlatır insanın öyküsünü Düş kırığı camda naz muhalin izahı zor Ağaçlar sessiz söyler fanilik türküsünü Gariplerin bağrına bu minvalde düşer kor Eylül tasvirin ne güç sükût mu en iyisi Sonbahara girizgâh saçlarından süzülür Kandil sönmeye başlar hüzün mahreçli isi Saatler yorgun argın hicret ehli üzülür Ankara,01.09.2016 İbrahim Kilik |