VEDA ZAMANI
VEDA ZAMANI
Rebap susmuş, tambur susmuş, ney susmuş, Sâzendeler pür melâl, İki damla yaş hânendenin gözünde, Mızrap kırık, nağmelerde başka hâl. Câm kırılmış, mey dökülmüş, sâki yok, Gönül denen hân-ı virân, kaç mevsimdir mihmânsız, Talan olmuş umutların kervanı, Gülzârımı hazan vurmuş, apansız. Veda etmiş son goncaya son bülbül, Dört mevsim meyveli dallar kupkuru, Hüzün çığları düşer dağlardan, Hangi vakit üfledi İsrafil sûru? Yanmaz olmuş pervaneler ateşte, Vefa denizinde damla yok artık, Duyulmuyor vâveylâsı sükûtun, Unutmuş Leylâ’sını en son âşık-ı sâdık. Meftunluk geceyedir, yetiş akşamın tülü, Bahtın son yoldaşıdır vefasızın fermanı, Elveda yalan ömür, elveda hazan faslı, Düşsün can yaprağımız, artık veda zamanı. |