EŞKIYA !... Bir el Çizgileri sarılı Kirli paslı Biraz neme bile aç Susaç bakıyor avuçları Değdiği yer Sivri kaya uçları Kesiği alır dış yandan Hisseder acıyı ılığında kavislice Kan bu için için akan Ense kökünde Hissettirir varlığını Uzaktan it ulumasıdır ses Ardı ardına Peşi sıra İz iz takipte avcıları Batar çarıklarından içeri Kızıl kaya dikeni Küfür dolar ağzı Büzer içinin gemini Yaklaşan bir uzak Katar rüzgara kokusunu Atsa elini boşa gelir Daha yenemeden korkusunu Üstün körü hesabı Şaşar da şaşar ha babam Feraha vardırmaz çoban yıldızı Takip edenlerini hep Fişengi tükeneli Ay döngüsü kadar oldu Beklemekte vuruşmak Ölmekte beklemek Gidimi kalmadı Su toplayan tabanlarının Eğildi bir derin nefes çekti Ölür gibi çömeldi Eşkıyadır Umudu çıkınındadır derler Yalan da derler Dili dönenler Bir kör pala Bir boş çakar almaz Sökündü belinden Acem kuşağını Son tütününü Sardı sarı elleri Kuruyan kanına baktı Ve şekline avuçlarının Horozun çeliği Gerilen yayın ölüm sesi Çoban yıldızı sende bil ki Ah etmedi dudakları Düştü gövdesi Konar gibi hafifçe Ve kimbilir kaç kare Geçti kaç kere Sis Gece Ve Samanyolu gördüler Ellerindeki çiziği Baktı elinin kesiğine Yumuldu gözleri… |
Ne güzel;çok güzel...
Beklememe değdi!
TEBRİKLER DOST...