0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
828
Okunma
I.
Bir mart ayında başlamak
Üşümeden
Kırlara çıkmak
Mesela
Sonu sende biten
Bir rüzgara tutunmak
Her yalan günde
Bir avuç unutulmak…
II.
İnleyen bir yağmurda
Sokulmak
Gönül gönüle
Baharda
Erken uyanmak
Yalan alfabesini
Çıkarıp ezberimden
Tüm gerçeklerimi
Sana adamak
Bu mevsimde
Olmasa da
Her mevsimi
Hasretinle sıvamak..
III.
Kötü kurulan cümleler gibi
Her günün sonunda anlamadığım
Tesellisini bulamadığım
Hiçbir mevsimde görmediğim
İsyanda birsin ancak
Sende başladı bir mevsimi tanımak
Hiçbir yerde bitmiyor
Bu mevsimi unutmak…
IV.
Yılları yerinden sökecek kadar sert
Gülleri ayağa düşürdü
Her bakışınla bir gönül kıran
Asla unutulmayan
İçimde zehirli yılan
Gidişinden kalan
Ölüme dek son hatıran
Bir ömrü bağlamış
Uğruna neleri harcamış
Düşmüş peşine gözlerim
En küçük hatırada kıpırdayan
V.
Her mevsimin bir öznesi var
Ben gibi herkeste.
Bu mevsimin tek özeli var
Sadece bende
Senden kalan
İçimden çıkmayan
İster suç say bunu
İster bir yanlış
Bu düğümü çözmen gerek
Gül bir daha
Son mevsimim sendin…
VI.
Beklemekle bitmeyenimsin
Hiç bitmeyen derdimsin
Bilmem bu kaçıncı fasıl sensiz
Sensiz geçtiğim kaçıncı sokak
Öyle bir mevsimdin ki..
Ömrümce bitmeyecek
Beynimden gidenler var
Fakat bu mevsim
Kalbimden hiç gitmeyecek…
VII.
Boyun eğdiğim tek mevsim
Meğer ben seni
Günah işleyecek kadar çok sevmişim
Kendime zarar verecek kadar çok
Tövbe edecek kadar az
Çünkü her tövbe pişmanlıktır gözümde
Ben hiç pişman olmadım
Seni yaşadığıma
Seni her iklimde bulmak için
İsyan ettim doğaya
Hiç sensizliği dileyen olmadım
Yalancı dualarda
Unutmak saçmalığının
Adaletli olmadığını bildiğimden
Hep beklemek mucizesini
Sakladım gölgende…
VIII.
Ben seni en derin yerimde beklettim
Açılmayan hazinemdin
Müsaade eder miyim?
Hücremi dağıtan yağmurlara
Bastığın yerlerde çiçek açmasına izin verir miyim?
Sen gittin ya çöl oldu
Bastığın her toprak, kurudu
Sen nasıl bir mevsimdin
Gittin ya
Aldığım her nefes
Ölüme hazır bir çınar oldu
Alışmamı bekleme yokluğuna
Sen bana bir gün verdin
Ben sana her şeyimi verdim
Son mevsim
Sen bende
Kolayı zor edensin…
IX.
Sen hiç konuşma
Zaten olmuş olan
Şimdi sen bir resimsin duvarlarımda
Anıları taşıran
Şimdilerde solgunum
Çok yorgunum
Konuşma yıkılırım
Gecelerce itiraflarımın tanığı oldun
Zindanlara düşüşüm
Zincir zincir bekleyişim
Belkilerde kaldı adın
Sen beni sana hapsettin
Bense sana bir rüyayı anlatamadım
Bulsam da anlatamam
Ben artık gerçeği kaybettim…
X.
Mümkün değil kolayı bulmak
Bozulan bir aklı toparlamak
Hayalinde dolaşacağım
Dünyanın kıyısına vurdukça
Sağı solu belli değil
Ne olacağı bilinmez
Sonu kader kadar meçhul
Gidilecek bir sonu yok
Eller bilmez
Bu bendeki mevsim
Senden uzak karanlıklar
Bitmeyen yağmur
Tüm kokularını yitirmiş bir mevsim
Gelişini unuttum
Gidişi hiç tükenmeyen
Boş yere sağ elimde
Sol yanımı avuttuğum
Her beklediğimde
Kendimi muhtaç bulduğum
Eskimiş halimden kalan mevsim…
XI.
Her çevirdiğim sayfasında varsın hayatın
Yana yana ben yandım
Sen hiç yok olmadın
Benim adım kül iken
Senin adın rüzgar mı
Savrulmadık yanım kalmadı
Gücüm yok artık
Bu nasıl bir yara
Hiçbir teselli avutmaz
Bu Şirin mevsimi ki
Ferhat kolay bulunmaz
Nasıl bir mevsimdin
Asla unutulmaz…
XII.
Çok uzun zaman oldu
Çiçeklerin kokusu gitti
Elvedalar sakınmaz oldu
Adını silmedi tüm hatalar
Bu günler
Yaşarken takvimden düşmek gibi mesela
Sen güneşin tadını alırken
Ben sensiz
Şarkısız, şiirsiz ve resimsizim
Usulca kayboluyorum
Keşkelerin kenarından
Bir elim seni ararken
Bir elim senden kopuyor
Dünü geçtim
Yarını da kaybettim
Nasıl bir mevsimdin
Hiç gelmeden gittin
Bir kurşunluk canım vardı
Bir bakışta ömrümü aldın
Tüm mevsimler geçti başımdan
Bir tek sen kaldın
Unutulmayan tadım… 20.04.2011
5.0
100% (1)