BİR MEVSİMİ UNUTMAK…I. Bir mart ayında başlamak Üşümeden Kırlara çıkmak Mesela Sonu sende biten Bir rüzgara tutunmak Her yalan günde Bir avuç unutulmak… II. İnleyen bir yağmurda Sokulmak Gönül gönüle Baharda Erken uyanmak Yalan alfabesini Çıkarıp ezberimden Tüm gerçeklerimi Sana adamak Bu mevsimde Olmasa da Her mevsimi Hasretinle sıvamak.. III. Kötü kurulan cümleler gibi Her günün sonunda anlamadığım Tesellisini bulamadığım Hiçbir mevsimde görmediğim İsyanda birsin ancak Sende başladı bir mevsimi tanımak Hiçbir yerde bitmiyor Bu mevsimi unutmak… IV. Yılları yerinden sökecek kadar sert Gülleri ayağa düşürdü Her bakışınla bir gönül kıran Asla unutulmayan İçimde zehirli yılan Gidişinden kalan Ölüme dek son hatıran Bir ömrü bağlamış Uğruna neleri harcamış Düşmüş peşine gözlerim En küçük hatırada kıpırdayan V. Her mevsimin bir öznesi var Ben gibi herkeste. Bu mevsimin tek özeli var Sadece bende Senden kalan İçimden çıkmayan İster suç say bunu İster bir yanlış Bu düğümü çözmen gerek Gül bir daha Son mevsimim sendin… VI. Beklemekle bitmeyenimsin Hiç bitmeyen derdimsin Bilmem bu kaçıncı fasıl sensiz Sensiz geçtiğim kaçıncı sokak Öyle bir mevsimdin ki.. Ömrümce bitmeyecek Beynimden gidenler var Fakat bu mevsim Kalbimden hiç gitmeyecek… VII. Boyun eğdiğim tek mevsim Meğer ben seni Günah işleyecek kadar çok sevmişim Kendime zarar verecek kadar çok Tövbe edecek kadar az Çünkü her tövbe pişmanlıktır gözümde Ben hiç pişman olmadım Seni yaşadığıma Seni her iklimde bulmak için İsyan ettim doğaya Hiç sensizliği dileyen olmadım Yalancı dualarda Unutmak saçmalığının Adaletli olmadığını bildiğimden Hep beklemek mucizesini Sakladım gölgende… VIII. Ben seni en derin yerimde beklettim Açılmayan hazinemdin Müsaade eder miyim? Hücremi dağıtan yağmurlara Bastığın yerlerde çiçek açmasına izin verir miyim? Sen gittin ya çöl oldu Bastığın her toprak, kurudu Sen nasıl bir mevsimdin Gittin ya Aldığım her nefes Ölüme hazır bir çınar oldu Alışmamı bekleme yokluğuna Sen bana bir gün verdin Ben sana her şeyimi verdim Son mevsim Sen bende Kolayı zor edensin… IX. Sen hiç konuşma Zaten olmuş olan Şimdi sen bir resimsin duvarlarımda Anıları taşıran Şimdilerde solgunum Çok yorgunum Konuşma yıkılırım Gecelerce itiraflarımın tanığı oldun Zindanlara düşüşüm Zincir zincir bekleyişim Belkilerde kaldı adın Sen beni sana hapsettin Bense sana bir rüyayı anlatamadım Bulsam da anlatamam Ben artık gerçeği kaybettim… X. Mümkün değil kolayı bulmak Bozulan bir aklı toparlamak Hayalinde dolaşacağım Dünyanın kıyısına vurdukça Sağı solu belli değil Ne olacağı bilinmez Sonu kader kadar meçhul Gidilecek bir sonu yok Eller bilmez Bu bendeki mevsim Senden uzak karanlıklar Bitmeyen yağmur Tüm kokularını yitirmiş bir mevsim Gelişini unuttum Gidişi hiç tükenmeyen Boş yere sağ elimde Sol yanımı avuttuğum Her beklediğimde Kendimi muhtaç bulduğum Eskimiş halimden kalan mevsim… XI. Her çevirdiğim sayfasında varsın hayatın Yana yana ben yandım Sen hiç yok olmadın Benim adım kül iken Senin adın rüzgar mı Savrulmadık yanım kalmadı Gücüm yok artık Bu nasıl bir yara Hiçbir teselli avutmaz Bu Şirin mevsimi ki Ferhat kolay bulunmaz Nasıl bir mevsimdin Asla unutulmaz… XII. Çok uzun zaman oldu Çiçeklerin kokusu gitti Elvedalar sakınmaz oldu Adını silmedi tüm hatalar Bu günler Yaşarken takvimden düşmek gibi mesela Sen güneşin tadını alırken Ben sensiz Şarkısız, şiirsiz ve resimsizim Usulca kayboluyorum Keşkelerin kenarından Bir elim seni ararken Bir elim senden kopuyor Dünü geçtim Yarını da kaybettim Nasıl bir mevsimdin Hiç gelmeden gittin Bir kurşunluk canım vardı Bir bakışta ömrümü aldın Tüm mevsimler geçti başımdan Bir tek sen kaldın Unutulmayan tadım… 20.04.2011 |