Gecikmiş Bir Çığlığın Sızısı AşkKorkak bir ihbarın dargın yüreğindeyim vakit gece Saklı hüzünlerimin ütopyasında bir çığlık martıda Terk edilmiş dünlerin uçurumundan bakıyor kadın Aşkın sırları dökülmüş aynalarında ömrünü tarıyor. Siyanür sızıntılı gözlerinin harmanında asi bir yel Sana dokunan eller kangrenli bir menzilde kurur Sensizliği çekişiyorum ruhuna sevdalı bir kafeste Yokluğunu gizlediğim yetim hüzünlerde aşk üşüyor. Eskimiş çağların güvertesinde kurşuna diziliyor an Künyemde sürgünler, boğuluyor damarımda canlar Kimsesiz mezarların mermerlerinde kayıp hatıralar Özlemin soğuk kuyusunda an yokluğunu gösteriyor. Gecikmiş bir çığlığın sızısı aşk içimizde, ağlarız gecelerde Kangren yaralarımız üşür, dudağımız birleşir bir menzilde Çıplak kalan düşlerimizi giydirir aşk, değişir yasa ayetlerle Yamalı gölgelerin mevsimlerinde şarkılar adını söylüyor. Arala gönlümün tunç kapısını, açtım kollarımı gel Sırılsıklam bir aşk bekliyor seni, sil buğularımı gel Damladıkça çoğalalım, göğün zembili boşalmadan gel Gönlümdeki coşkuların yataklarında aşk bizi bekliyor. Selahattin Yetgin |