ÜÇ GÜNLÜK DÜNYA
Aslında sevgiliyle
Her an bir şölendir Adsız bayramlar gibi Özlemle beklenen Hele bir de Nazlı ise sevgili Hafifse bir gül yaprağından Yel gibi inerek merdivenlerden Üçer beşer aşıp basamakları Ansızın nemli çiçeklerin arasından Kendi toprağına çekerse seni Büyük bir haz bahşedilir Gece olunca size O zaman açılır Kutsal mekanın kapıları Geceler ışıldar ağır ağır Yanınıza uzanır çıplaklığınız Şelale olur nehirler Elinizdeki kadehin içinde Başı dumanlanır ulu dağların Uç verir vadilerinde Vahşi çiçekler Eteklerinde sarı sarı papatyalar Kıyılarında erguvanlar Üç günlük ömre Ne sevişmeler sığdırır kelebekler Yakamoza boğulur bütün denizler Yıldızlar hasetinden çatlar Güneş size göz kırpar Tüy gibi öpüşleri hevesler dudaklar O halde bayramın olsun Kalakalmayın köşe bucakta Sokağın ortasında Rıhtımın kıyısında Dondurmayın sevginizi Azimsiz isteksiz sevmeyin Hayalsiz uyuyakalmayın Yargılamayın kendinizi Anak her şeye karşın Engelleyemezseniz bunu Şairin sözü gelsin aklınıza “yoksuluz, gecelerimiz kısa, dört nala sevişmek lazım” Fani dünya nasılsa … Müşteba Güneş |