Kin GazeliBiz dağların karnına süreriz atları Yetişemez ardımızdan siren gürültüsü Lakinleri karanlığın çöplüğüne itekleyip Dolu dizgin dağların karnına süreriz Hesabımız yok yeryüzünün engebeleriyle Ya da Karadeniz’in düz Ege’nin girintili çıkıntılı olması Bahsiyle Şaşkınlık, suskunluk içinde Atlayıp zaman terkisine Tropik bir adaya çevirmek Gayemiz bu çöplüğü Kesif karanlıklar korkutmaz asla Delikanlı haykırışlarla hızlanan ritmimizi Bankalar, çekler kredi limitleri Virman, kambiyo vesaire Girmez şiirimize Giremez Ve alnına Ak alnına sürmeli yarimizin Düşecek her çizgide boğuluruz Birdenbine Seyrek bir zaman aralığına Işıklar tutarız kalbimizden Ki kora kesmiştir kendisi her an Yaklaşmaz yanımıza yaklaşamaz Sesini şehrin gürültüsüne kaptıran Kapalısı açılmış Sırrı yok ruhu bok fahişeler Biz şehirlere kanla gireniz Direnen her başı Düşürürüz omuzdan da Bir dilberin iki damla gözyaşına Sel deriz Kurtulmaz kılıcımızın kininden Kurtulamaz Aşkı askıya alan tüccar Etini bir ete bandırmanın tadı Damağında kalan piçlerin Seyrederiz kesilmiş etlerini Gün doğarken ovaya Yavaş yavaş Kin Sırtımızda ağır denk Aşka denge Nefrete dara Kana bulanmış her sevdayı Kanlandıran her kansızı Kanatmak Kana boyamak için Kanatlanır gezeriz Âlemi şiirle 1 Aralık 2007 Şükrü Özmen |
Damağında kalan piçlerin
Seyrederiz kesilmiş etlerini
Gün doğarken ovaya
Yavaş yavaş
kıskandım bu dizeleri dost kalem..ama şair kıskanması, art niyetsiz bilirsiniz böyle kıskançlıkları..tebrikler, saygılar.