Girme Aramıza
Kapıma kadar yapraklarla dolu.
Hepsinde ayrı bir hüzün. Süpürmeye kıyamıyorum. Onlar acısıyla tatlısıyla benim anılarım. Pencereyi açtığımda güneşi göremiyorum. Sararmış yapraklar hüznümü paylaşıyorlar. Ve ben kim bilir kaç yıldır ellerin ellerimde olmadan, İniyorum o korkulu merdivenlerden. Söylesene çok mu zordu bir kez de olsa, Ellerimi tutup bana gülümsemen. Çok mu zordu seni seviyorum demen. İnsan tatmadığı duyguyu dile dökemezmiş. Belkide bu yüzden konuşmaktan ziyade yazıyorum seni. Sen sonbaharı seviyorsun diye, Kapımın önüne kadar gelen yaprakları. Süpürmeye dahi kıyamıyorum. Hepsinde aynı dert ayrı hüzün. Ağaçlar ağlayamadığından yaprak dökermiş Ya ben, ben nasıl dökeceğim içimdekilerin’i Ağlamak istediğim kadar gülmek isteseydim. Belki de bu kadar üzülen olmazdım gidişine. Seven bir kalbin, ürkek telaşlarıyla. Ellerimde hazan yapraklarıyla gelsem kapına. Alır mısın beni içeriye. Yoksa yine hiçbir şey yaşanmamış gibi, Konuşmaya dahi mi tenezzül etmezsin? Sonbaharı ve çırılçıplak kalmış ağaçları seviyorum. Senden ricam; Senden bana hatıra kalsa da sonbahar. Girme aramıza... |