DAVETBir tebessüm et de cânım, gamzelerin revnâk olsun, ’Şirin’ gibi sevgiyle gel, gel, bendeni Ferhat eyle. Gel, çerağan vaktimize handelerin mülhâk olsun, Gel de, vuslatın şavkına, taa gönülden murât eyle. Kızıl saçlar, elâ gözler, bir güzellik âbidesi, Her tavrıyla bir âfet ki, o sevdâmın mâbudesi. Sarhoş eder o gizemli bûseleri aşk bâdesi, Mustarîbim firâkından, gel, gönlümü dilşâd eyle. Söyle cânım, ne istersen iste, bana fermân olsun Nâzın, cilven aldı aklım, bu can sana kurbân olsun. Sevdân, benim tatlı derdim, dudakların dermân olsun, Yaktın, yıktın gönül mülküm, gel, bûsenle âbâd eyle... Cânânımsın, candan öte, yüzü rahşan, gönlü rahşan, Eli sevgi, sesi sevgi, kendi zîşan, aşkı zîşan Bak, bozuldu gönül bahçem, bülbül suskun, gül perişan, Muhabbetin âb-ı hayat, teşrifinle imdât eyle... Ve bir akşam, sevilmeyi, özleyerek, dileyerek, Bin işveyle, şeydâ bülbül gibi aşkla çileyerek Kadınsı bir nazlanışla her arzuyu bileyerek Sevdânın tüm gizemiyle, bana aşkı irşâd eyle. Ünal Beşkese ::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::. ewvnk...................:renkli, göz alıcı, parlak çerağan.................:şenlik, donanma mülhak olmak.........:katılmak, eklenmek şavk........................:ışık, parıltı bâde.......................:şarap, içki firak.........................:ayrılık, hicran âbad.......................:bayındır, mâmur. onarılmış rahşan...................:parlak, ışıltılı zşan......................:onurlu, şanlı, canlı irşad........................:doğru yolu göstermek |