bil kisuyunu eklemeden altını kısıp sabır ile beklemeden demini almıyor aşk... gidişin diyorum adı aşk ile anılan hiç bir cümleye ne sığabildi ne de anlam olabildi ne sokaklar adım ne de bu şehir ben gibi adam olabildi gidişine ben gece ektikçe düşlerime hüzün biçtim en ölüsünden mevsimlere ve kana kana şafak içtim en kurağından sabaha ve bil ki adınla anlam kazanmış çokluğun hiçbir zaman anla(ya)madı yokluğunun dilinden yıldızlara saklı yeminlere sor beni cigaramın dumanında tel tel sabahı doğuran gecelere boş şişelere ağızlar dolusu ettiğim küfürlere ve mürekkebi dağılmış mühür gibi bakan uykusuz gözlerime üzerine yağmur devrilmiş bulut gibi ıslandığıma bakma bu aralar ne su ekleyebildim hayata ne de altını kısıp sabırla bekleyebildim ne dem tutturabildim başka aşklarda ne de kıdem yükselttirebildim kendimce ve bil ki sessiz bir harf çokluğunda satır satır beklerken seni sen ses getirecek kadar harf ve nefes olabilseydin cennetinden şiirime kanatlanıp uzanabilseydin diz(e)lerime ben hece hece saçlarından süzülüp her gece bıkmadan usanmadan yeniden doğardım gözlerine… ilhanaşıcıtemmuzikibinonaltı |