BAŞKAN...
Başkan kelimeler başkan boğuyor beni. Hergün her saat her dakika her saniye. Senin düşüncelerinin seni boğduğu gibi. Çıkaramıyorum aklımdan.
Sanki yazsam konuşsam ölecem gibi yardım et başkan. Ne yaparsam yapayım önüme çıkıyor.. Yolumu kaybediyorum... Yoruldum tükendim artık başkan. Mutluluğu iğne deliği gibi bir yer seyrediyorum. Ve artık çıkamıyorum işin içinden. Bir sevdaya vurulmuşum başkan öyle garip bir sevdaki içimde beslediğim. Karanında karası bir sevda. Açılsam boğulacam sanki başkan Görsem ölecem dokunsam eriyecem gibi başkan.... Ve öyle bir şey ki bu İçimde yaşıyor ulan içimde. Arada göz kapaklarıma kadar geliyor. Baştan sona kadar titriyor beni. Gözlerim nemleniyor konuşamaz oluyorum. Haykırmak istediğim kelimeleri yutkunuyorum. Canımı acıtıyor kelimeler. Başka çıkış yolu yok diyorum bazen kendime... Bana ne yaparsa yapsın vazgeçemiyorum ondan. Bazen gök yüzüne yansıyor gülümsemesi görüyorum hissediyorum. Başkan ben nekadar dibe battıysam. Battığım dibte bir dib daha olduğunu görüyorum. Başkan karanlık bir çağdayım ben.. Ve nekadar uğraşsamda çıkamıyorum Battığım o dipten. Aydınlığa kavuşamıyorum. Ben ne garip ne ilginç bir sevdaya vuruldum böyle. Hiç anlamadım. Hep yıprattım kendimi. En zoruda. Başkasını sevemedim.... Onu sevmekten kendimi bile sevemedim.... Bırak aksın ırmaklar gibi kelimeler dilimden artık. Durmasın içimde yıpratıyor beni içimdeki sözler... Başkan benimde hikayem var. Zamanında mutlu olduğum bazen üzüldüğüm anlatmaya çalışıp anlatamadığım bir sürü şey var başkan... Bırak artık aksın zaman nasılsa düşer yere sararan yapraklar. Nasılsa kuruyup gider o sararan yapraklar. O yaprağı yeşerten bahar geldiği gibi bir gün biter ve gider. YUSUF SAĞLAM. |