# ÜÇ KURUŞLUK YORUM #
# ÜÇ KURUŞLUK YORUM #
_______________________ Son paramı, son umudumun son haline son kez bakmak için uzattım gişe memuruna.. Bursa mı dedi gişe görevlisi. Mudanya dedim.. Mudanya’nın manasını bilmediğine kızgın, alev alev harflerle cevap olarak baktım... Kızmayın, biletinizde Bursa yazacak. Mudanya’da olsada geminin yanaşacağı iskele, seyahat yönü Bursa diye sordum dedi hanım hanımcık görevli.. Son paramı, geri dönüşüm olmasada olur dediğim o iskelede, son birkez soluklanmak için uzattım yorgun ellerimle görevliye... Kimlik numaranız lütfen..? Lanet olsun rakamları yanyana getirenlere dedim dişlerimi öfkeyle sıkarak..! Mudanya’da bir bardak çay içmek için yetmiyormu son param üzerindeki rakamlar diye sordum acelesi olan sözlerimle.. Kimlik numaranız ile bilet düzenleyeceğim dedi hanımhanımcık kızcağız. Son kez gidiyorum oysa. Tüm rakamları, doğum tarihimde dahil, bütün rakamları umursamadan yok sayarak gidiyorum oysa... İsmimin yazılı olduğu biletle, alt salonda benim için bir koltuk kiraladım son paramla. Son kez gidiyordum oysa.. Önceleri nasılda bir heyecan kaplardı içimi? Ben seçmedim oysa bu son seçimi.... Vapur dolusu kalabalık ben duyarım diye yapıyorlar sanırım bu saçma konuşmaları... Avaz avaz kalabalık... Ama ben dudak okumayı bilmeden, öğrenmeden yitirdim duymayı.. Onun sesini benden almasından sonra, onun bunun sesinin ne kadar önemsiz olduğuna o kadar karar verdimki. duymuyorum...! Daha önce öfkelendiğim bir vapur dolusu arabı bile yok saydım ilkkez.. Artık umurumda değildi ayak parmaklarını karıştırıp pislik için gözüme zoraki sokulan medeniyetten yoksun kokuşmuşlar..! Üstelik son paramla, son kez gidiyordum ayyüzlü bir kadının gözlerine bakmaya... Bütün rakamları ardımda bıraktım.. Doğum tarihimde buna dahil..! Son paramla sona, sonuma gidiyordum... Defalarca yapmış olduğum seyahatlerden olsa gerek, omuzuma dokundu bir el... Çocuksu bir dokunuş.. Başımı çevirdiğimde, üç çayın birine para alan, diğerlerini sohbetime ısmarlayan vapurun garsonuydu omuzuma dokunan elin sahibi.. Ağabey, çay içmeyecekmisin bu sefer? hiç utanmadan cebimin yokluğundan, son paramla bilet aldım dedim. Gülümseyen garson; gel be ağabeyyyy.... iki lafın belini kıralım. Senin paran bu seferlik tedavülden kalktı... Defalarca anlattığım, Milliyetçi Ülkücü’lerin yüreklerinde yaşadığı VATAN sevgisini anlatmamı istedi garson... Konuştuk defalarca dedim aklımın başka yerde olduğunu gizleyerek.. Anladım be ağabey dedi. Anladım... Sonuna kadar inanman gerek derdin ağabey, sonuna mı geldin...? Sonuna kadar inanmakla, sonkez görmek arasındakileri anlatabilmeyi ne çok isterdim.... Demlik demlik çay bile yetmezdi oysa eşlik ederken.. İnancımdan değil, utancımdan be kardeşlik,utancımdan son paramla son Mudanya seferim bu... EyvALLAH ağabey dedi...EyvALLAH. Başkada bir şey duymadım...! Üç kuruşluk yorum /(Samim İĞDE) |
Doğum tarihimde buna dahil..!
Son paramla sona,
sonuma gidiyordum...
Güzeldi üstat yüreğine kalemine sağlık selam ve saygılar