Övdünüz-sövdünüz
At izi it izine, ize balçık bulanmış
Çoban uyku modunda sürüye kurt sulanmış Gerçek diye sunulan koskocaman yalanmış Hep iftira attınız sonra dönüp sövdünüz Seveni karalayıp sevmeyeni övdünüz Tarihi, kuş tüyünden yatak yazdı biriniz Muhteşem Süleyman’ı güzel ezdi piriniz Abdulhamid Han’ımı "kızıl" sezdi geriniz Haçlıya bayrak tutup Hilâl’ime sövdünüz Alparslan’ı kemleyip Diyojen’i övdünüz Nutuk çeker beyzade ağzı bozuk. İçmişte Gittiği mekan belli çoktan küfrü seçmişte Adaletim dünyanın dilindeydi geçmişte Kitaptan hak dağıtan "kadı"lara sövdünüz Bizden "hak"kı öğrenen yargıçları övdünüz Dünyanın bir ucudur demez yine koşardık Mazluma yardım için dağlar taşlar aşardık Altı yüz yıl ummete liderliği başardık Şimdi kapıyı çalan mülteciye sövdünüz Kılını oynatmayan Avrupa’yı övdünüz Medreseyi kapatıp vira "loca" ettiniz Papazları süsleyip dine "hoca" ettiniz Bu milletin üstüne zehri "boca" ettiniz Ezanı "ulu" edip gerçeğine sövdünüz Bizi bizden koparıp, ayıranı övdünüz Bizden göründün ama bizi "soymak" içinmiş Etimizi kemirip kandan "doymak" içinmiş Yanımız yöremizi dipten "oymak" içinmiş Yüzümüze gülerek ardımızdan sövdünüz Netenyahu ve Sisi ve Esedi övdünüz Mustafa’yım derim ki iliğiniz "kurusun" Yılan çiyan böcekler üstünüze "yürüsün" Elleriniz kırılsın dilleriniz "çürüsün" Bayrağa küfrettiniz dinimize sövdünüz Melekleri ürkütüp iblisleri övdünüz |