Sol Yanımın Kapanmayan Yarası
Sevgilim
Gidiyorum diyorsun ya Gün vuruyor tenime sen ayaza Ve ansızın sarıyor bedenimi bir sızı Sesin yüreğime takılıyor Yanaklarım üşüyor Ellerim tutmuyor Sevgilim Gidiyorum diyorsun ya Sesinin soluğuna bağdaş kuruyorum Uyku tutmuyor gözlerimi Nasıl tutsun ki Yıldızları sökülmüş bir gökyüzü Umutları viran olmuş bir kent misaliyim Şimdi sen gidiyorsun ya Kederli yağmurlar eşliğinde Haykırışlarıma karışıyor özlemin Ve gözlerinin deryasında buluyorum kendimi hasret dört duvar oluyor Yüreğimin koridorlarında idam ediliyorum Üşüyorum Sen gittin ya Sen yoksun ya Dönüp dolandığım bu yerde dağıldım kirpik uçlarımdan ayak uçlarıma kadar Gittin Saçının telini bile bırakmadın Evimin bir köşesinde Gittin Cumbası ahşap bir pencereden sarkan çocukluğum gitti Sokağa taşan sevincim Taze ekmek kokusu gitti Ve sen gittikten beri Yokluğun ciğerimi yakıyor Nefesimde boğuluyorum bazen Öyle bir matem kapladı ki içimi inan ki tarifi yok Sen bilmezsin Bazı geceler hiç uyumadan Rüya görüyorum Öyle gerçek gibi Sanki yanımdaymışsın gibi Yanaklarını iki avcumun arasına alıp Öpüyorum, burnundan Kaşlarına dokunuyorum Kirpiklerini seviyorum Kirpiklerin, kokun, gülüşün nefesim kadar yakınımda Ahh sol yanımın bir türlü kapanmayan yarası Sen ne kadar gidersen ben o kadar geliyorum sana Aşkım Can içim Yürek sızım Gidemediğim Şimdi Kimsesiz bir sahile vuruyor acılarım Gözlerimde bakışlarını Yüreğimde sevdanı Tutuyorum Gönül bavuluma yanlızlığını bırakıp Sonra gittin ya Olsun Ben yine gelirim, geliyorum sana tüm yarınlarda can içim A. Haluk Fidan / Sol Yanımın Kapanmayan Yarası / 16.06.2016 |