varlık ikiuzun uzadıya konuşuyorsun sesin az cılız çıkan denizin mavi tülbentini gece rengi saçına örtüleyen kadın var var muskalı nefretleri işaret parmakları uzak renkler öldüren gözlerin berrak suları serin ince boyunlara asılı siyahı yine seveceksin coşkun aymaz ayaklar hep koşan söz geçiremiyorsun gölgene taşları diline yalayan var aşındıran bir dilek yıldızın peşinde karanlık duvarın sesini çocuklar var birikim harçlarını tenine uçurmalı masalların düşüncesiz karşılıksız sıvayan terli sıcak pedalı temmuz ağzı soyunan uçarak yüreğini çalış çabala örneği taşeron emek ağır balta gibi belki iç suyu akan ağacın başına pencerenin dekoltesi camdan sırt daha içine çekilerek konuşarak daha duyulmayan aksan o gözlerin kuyusuna kaybolduğun bitmeyen kusur öğrenmek 2356 |