Nasıl Bakarım Yüzüne?
Kopardım salıncakların zincirlerini,
çocukları kıskandığım için kırdım ayaklarını karıncalrın, atlı karıncalara binemediğim için kazıdım tüm asfaltları, patika yoldan başka bir yerden geçmediğimden hoyratım oldu iğde ağaçları, söğüt ağacından başka gölgede uyku yoktu metropol boğdu beni, köyümden başka bir yerde nefes alamadım insanlar tanıdım, karınca yuvasından kalabalık, padişah soytarısından pervasız, helak eden kendini şarlatanlık uğruna bir aferine kırk takla atan efendisinin huzurunda yalan, yalaka suretini görse ayıp dileyecek tüm renklere insanlar! ey! insanlar başını kuma sokup, ayakları bir yengeç gibi yandan sarkan insanlar ayıbın ayyuka ferman olmuş kendinden gizlenmen niye? hangi kor dağlara attın da kendini kabul görmedin sokup kızgın kumlara gizlediğin beden, benden değil, yanar gerisi duymaz serden değil uyan! uyanık olduğun uykularından uyan, gecelerinden utanır oldum ışıklar, ışıklar gülümserdi, yokluğunda tökezlemelerinden kaç serçe yol verdi zifrilerin karanlığında hangi yıldıza tutunarak çıktın merdivenini sevdanın bir sen olmadın, kendi yanında ağla, ağlamanın mağrifet perdelerinin aralandığı aysız gecelerde hırçınlıklar yarat, bir amip soydaşın olsun kendi hücrelerinde amma, unutma! hangi uykunun düşleri bir zafer bayrağı dikmiştir zalimlerin kalesine kale sen, bayrak sen, uyku senden olduktan sonra utanıyorum, ne çaresizliğimden, ne de imkansız gayretlerimden allak bullak olan, dost kulakları açıp, eşşek postuyla kabuslarıma giren yedi dümeni kıskacı altına alıp gün yüzü görmemiş çoçukları ezen, insan olduğuna inanıp, insan bedenine bürünen ölüm kertenkelelerinden. nasıl, nasıl bakarım varolan bedenimle, hakikatın darındakilere toprağa kapansam, bir tokat misali suratıma vuracak benliğimi toprak ana nevrin nihaytinden korkak diye örseleyip, hayatın nadasında bir sonraki kıyametin ilk şamatasıyla aklın rihterine koyacak insani dercem kopuk diye. gelin, gelin ey insanlar! kurup akılın rihterini on üzerinden on ölçüm alalım insanlığa tarümar olsun bütün zalimlerin rasathaneleri, gülsün mazlumların yüzü gülsün, gülsün gül ............. |