Ne figansız elveda
Ne heyecansız merhaba
Say ki makbul değildir bu gönül divanında..

Selam ...
Görmeden yüzünü iki gözümle
Sevdanın buğusu tortulandı hayalhanemde
Unutmadan tüm eski sevdaları
/Ki vefa her anışta üç damla gözyaşı gerektirir./
Mümkünmüş seni sevmek , Sevgilinin hatrına


Tatlı suyla tuzlu suyun karışmadığı
Muhayyel hudutlarda muhayyerim
Ruhumda tsunami riski,
Bir yanda gitmenin hüznüyle derbederim
/Ki bin matem sezadır böyle bir ayrılığa/

Bilinmeze yol alan geminin kaptanı gibiyim
Bir gözüm ummanı okşar, diğerinde firak hicranı


Memleket kokuyor olsa da dalları kirazların
Ve yolların kıvrımları
Seni sevmek için görmek bile israfken
Hiç bir radyoda çıkmayası şiirler söyleyerek
Kırmızı güllerin rayihasıyla büyülenmiş
Elvedamı biçimleme provası yaptığımı, saklamıyorum
Dilim lal , zihnim pus
Tahayyül dairesinden alabildiğine uzak
nöronlarıma kuyulanmış
Bu ayrılık serenatı suskularıma mahpus
Birkaç bavula rehin uçurtmalarım
Asumana şiirler fısıldıyor
Ah gönlüm an-ı seyyale dahi olsa , sus
gölgesinde bir ümit ışıldıyor..