Bir Yıl Daha Geçti
İşçinin günlüğü (3)
Bir yıl daha geçti Orman bakışlı gözlerini görmeyeli güneşte Dalmayalı derinliğine Kaybolmayalı yapraklarının arasında usulca Ve hırçın bir deniz gibi Dalga dalga sarılıp Sırılsıklam ıslanmayalı birlikte Ve doyasıya öpmeyeli deniz kıyısı dudaklarını senin… Bir yıl daha geçti Tanklar, toplar Yıkıntılarda yankılanan kurşun sesleri Can havliyle sığındığımız delik deşik bir duvar Kör kurşun/ sağır sessizlik/ dili tutulan nefes Metal bir gökyüzü Ve çelik kuşların ağzından yağan bombalar arasında… Çığlıklar, hıçkırıklar Yüreğimizi çatlatan ve içimizde dörtnala koşan korku Dökülen kan Yaralı bir yaşam ve ölümlerle burun buruna… -Kadınların koynunda ölü çocuklar Çocukların elinde yanan/ kül olan uçurtmalar- Yüreğimizde zonklayıp duran aşk Yüreğimizde kederli bir yaşam sevinci Yanık ezgiler Ahlar… Ve umut yüklü türkülerle kucak kucağa… Açlığın Yokluğun Yoksulluğun… Yakılıp yıkılan şehirlerin Sokaklarda kol gezen ölümlerin Karanlığın… Her silah sesinde amansızca vurulduğum Ve oluk oluk kanadığım savaşların Ve tanrıların savaşlara kurban olarak adadığı Kadın ve çocukların üzerinden Bir yıl daha geçti sevgilim Bir yıl daha geçti; Yağan kar taneciklerini kana bulayan… Bir yıl daha geçti Sensiz Uykusuz Aç ve susuz Elektriğin içimizden bir nehir gibi akıp geçtiği Ve işkencenin derin sularında vurgunlar yediğimiz… Harcını gül ve güneşle kararak Gülüşünden sığınaklar yaptığım Acımı sevdan ile Hasretimi düş ile bastırdığım Ve senin o muhteşem gün ışığı gözlerinle Işıl ışıl ışıdığım zindanlardan Çığlık kokan bedenimden Ve mahpushanelerinden memleketimin… Bir yıl daha geçti sevgilim Sen yüreğime düştün düşeli Seni bir dağ Bir gül Bir karanfil Gün ışığı çiseleyen ılık bir sabah Sarı sıcak yağan güneş Ve bir sevda şarkısı kadar Yana yakıla sevmemin üzerinden… Aralık 1988 (PTT şantiyesi) Terme/ Samsun |
bir kere yaşamışsın
bir kere yaralanmışsın
bir kere içinde beslemişsin ve
geçiyor geçiyor da ömür den ömür alıyor öylece unutulmuyor
emeğinize sağlık üstad saygı ve hürmetlerımle selamlıyorum