Yılk(g)ı...alabildiğine koşuyordu ayağına takılan keşkeleri öteleyerek geçmişin takılı kaldığı anlarını ’unut artık’ rafına kaldırdı yaptığı hataları düzeltme kalemiyle rotüşledi olmasaydı dediklerine olacak olan mutlaka olur belgesi imzalattı umudun toprağını kabarttı yarın adlı çapasıyla ektiği tohumları gözyaşıyla suladı bir tebessüm bıraktı güneşe onları yeşertsin diye esrik bir yılkı atıydı yüreği yelelerini rüzgara salmış.. görüş alanındaki özgürlüğü ardında kalan karanlığa kurban etmeyecekti bu kez önüne çıkan uçurum hızını kesti dizleri titredi, bakışları bulutlandı yavaşça geri döndü keşkelerini ötelediği yerden aldı boşalan yere umudu koydu üzerini eşelediği toprakla kapadı ışığı görmemek için pencereleri kapadı yeniden.. mış gibi yaşadı... 11mayıs |