Okuduğunuz şiir 6.5.2016 tarihinde günün şiiri olarak seçilmiştir.
Polat Alemdar
Uçurum
Her gün düzenli ölüyoruz mirza karıncalar ülkelerine taşıyor dev kalbimizi omuz hizalarında yürüsek tanımayacak olanlar için hepsi
bir duvar ustasının terinde kururken bir demircinin balyozuyla dövülürken afrikalı bir çocuğun iskeleti ruhumuza kıymık gibi batarken pamuk tarlasında ipek düşlü solgun kızlar çay toplayan dem yüzlü kadınlar hangisine baksak aynı kırgın nasırdan kanayan ne söyleseler kaçak nasıl dursalar tütün sardıran resimlerini bir bir çizdik yazgımıza
başı boş vakitlerden geçerken mazot tüküren bir fabrika mesaisinde kuyusuna aşık yusuf’un hikayesinde yakub’un sabır bekleyişinde nöbet tutan erin nizam edebiyle saydığı şafağın en çetin kışında biz seninle el gibi , ellerin yerine yanıp kavrulduk mirza
biraz üşümeliyim belki maden ocağından kara gözlerin var senin benim savaşlardan kaçan dinamit yüklü öfkem göçük altında kalırız, beyazı unutan bilge yüzlerle unutulur kalırız yüzyıllarca burada ısınırız bir babanın helal ekmek kokan , kitap arası yüreğinde
azalsın , azalsın , biraz daha kelimeler derinden susalım ve sağır olsun evren bak mirza sustukça anlaşıyoruz gamzesinde süt biriktiren bebeğin masumiyetiyle bilmemek ne güzel hiçlik ne iyimser mirza
çarpık bir gece kondu gibi kalakaldık lüks betonlar arasında yabancı kentlerden uçurumlara akın ediyor kuşlar ne hızır var , ne divan hazır gülce çoktan infaz diyorlar
bize cennet yüzümüzle yüzleştiğimiz gün elbet ıslığımız da dağların nefesi burası umudunu yitirmişlerin türbesi cellatları bırak gitsin dinle ve duy uçurumun ağıdını kurtar içinden kendini ve sen yaşamalısın, herkesin yerine mirza
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Uçurum şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Uçurum şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Yaşamsal yazgılardan ve bazı olaylardan çıkarılması gereken derslerin dugu diliyle yansıtıldığı harika bir şiir. Yürekten kutluyorum yazan yureği ve kalemi.
Betonların arasında sıkışa sıkışa unuttuğumuz pek çok değeri taşıdığı gibi aklımıza aynı zamanda sıkışıp kaldığımız emperyal pisliğin ortasında nelerden geçtiğimizin de minik özeti olmuş. Sözcükler ve imgeler çok seçkin.
Çok çok sevdim şiirinizi, kutlarım...
"bilmemek ne güzel hiçlik ne iyimser mirza"..........kesinlikle.
Teşekkür ederim kardeşim...Hepimizin bir uçurumu vardır ucunda durup yaşadığını anlamak için kavgalar çıkartıp canını bilerek yaktığı ve başka hayatların yarasıyla kanadığı...Mirza en derin yaradır ...saygımla
dünün, bugünün ve yarının şiiri öyle evrensel bir dili var ki mest oldum okudukça çoğalan kelimeler ve okudukça büyüyen ifadeler tek kelime ile bir başyapıt
gönülden kutluyorum şair arkadaşımı her bir dizesi altın değerinde ama final bölümündeki şu ifadeye çarpıldım resmen
''bize cennet yüzümüzle yüzleştiğimiz gün elbet ''
Kutlarım Yüreğimizi coğrafyalarda gezdiren bazen kuyuda bazen bir uçurum kenarında bazen Afrika'da yüreğimizi sızlatan... Ve hak eden şiiri gönülden kutluyorum Başarıların daim olsun Selam ve saygılarımla
Alnının terine ekmeğini bandıranlara, soylu , kutsal yaşam mücadelesine, göğüs kafesinde ateşten dağları dağlayanlara ne anlamlı bir gönderme olmuş şiir. Fondaki şiirde eşliğiyle güzeldi.
Uçurumun kenarındayım Hızır Ulu dilber kalesinin burcunda Muhteşem belaya nazır Topuklarım boşluğun avcunda Derin yar adımı çağırır Dikildim parmaklarımın ucunda Bir gamzelik rüzgâr yetecek Ha itti beni, ha itecek Uçurumun kenarındayım Hızır Civan hazır Divan hazır Ferman hazır Kurban hazır
Uçurumun kenarındayım Hızır Güzelliğin zulme çaldığı sınır Başım döner, beynim bulanır El etmez Gel etmez Gülce'm uzaktan dolanır Uçurumun kenarındayım Hızır Gülce bir davet Mecaz değil Maraz değil Gülce bir afet Peri değil Huri değil Gülce beyaz sihir Gülce ölümcül naz Buram buram zehir Yar yüzünde infaz
Bir gamzelik rüzgâr yetecek Ha itti beni, ha itecek Güzelliğin zulme çaldığı sınır Uçurumun kenarındayım Hızır Ben fakir En hakir Bin taksir Ateşten Kalleşten Mızrakla gürzden Dabbetülarz'dan Deccal’dan, yedi düvelden Korku nedir bilmeyen ben Tir tir titriyorum Gülce’den Ödüm patlıyor Gülce’ye bakmaktan Nutkum tutuluyor, ürperiyorum Saniyeler gözlerimde birer can Her saniyede bir can veriyorum
1981
Ömer Lütfi Mete
ve ses polat alemdar karekterinin dublajını yapan ses sanatçısı umut tabağa aittir... Benim yazdığım Mirza şiiriyle alakası yok. Fakat alaka derseniz yazdığımım her satırı okumanız gerek gülceyede sesleniş ve uçurumada serzeniş bulacak olduğunuzdan bir bütündür...
''hergün düzenli ölüyoruz Mirza'' evet ve ben gerçekten ''Şiir'' okudum.Derin ruhunu ve kalemini seviyorum Pia...Bu sayfaya gelip şiirlerini okumak güzel gerçekten.Şiir gerçeklerdi yani yine hüzündü bu şiirini ilk okuduğumda da çok beğenmiştim güzel ve derin ruhuna sağlık.Kaç defa okudum hatırlamıyorum inan ve seslendiren arkadaşı da tebrik ediyorum şiirin şairiyle birlikte.Tüm içtenliğimle
azalsın , azalsın , biraz daha kelimeler derinden susalım ve sağır olsun evren bak mirza sustukça anlaşıyoruz gamzesinde süt biriktiren bebeğin masumiyetiyle bilmemek ne güzel hiçlik ne iyimser mirza
Bu ne harika bir gönül sesi. Hayranlıkla okudum. Çok çok tebrikler.
dugu diliyle yansıtıldığı harika bir şiir.
Yürekten kutluyorum yazan yureği ve kalemi.
selam ve saygılar.