Sin / İns Ve Cin /İçimde can taşıyorum yalvarırım kırmayın parmak uçlarını çocukların. Söylenmemişliğin gırtlağını sıkıyor ellerim herkes üç maynunu horlayıp biat ederken dördüncüsüne. Homurdandı huzursuzluktan doğmuş bir adam Kadınlar şiirler doğurmalı gülümseyerek memleketimin uzak ovalarında diye... Bir bakirenin kurdelasını bağlıyor önce ellerin kırmızı adlı bir rengin değillemesinin değilidir çarşafa buluşması beklenen kan Masumiyet dediğin bozulması için yaratılmışsa eğer Neden ağlamak yerine davul zurnayla koşuyor insan sızıya... / Et ve kemik yığınından ibaret herşey canlı değildir derdi babam... / İçimde can taşıyorum Bir kadının elleri büyüyor etimde dağılıyor devriliyor ve terliyor avuç içlerimiz Boylu boyunca bir bozkır uzanıyor göğsümde yükselip alçalırken göğüs kafesim Sen çıplak ayaklarınla ez geç diye büyüyor kızıl gelinciklerim Kapının önünde oynayın fazla uzaklaşmayın diye açıyor pencere önü çiçeği Ne çok pencere kırdık biz gün içeri girsin diye Gün içeri girdi dün boğazımızda bir yumru... Ben senin Güneş girmemiş yerlerinide seviyorum Bunun günahını Tanrısızlıktan ölenlere Sevabını Tanrıları için öldürenlere bırakıyorum... Boşluklarına uzanıyor ellerim Bu söylediklerim erotik ve kaotik düşünsel masturbasyon seanlarından ötesi Ben seni boşluklarınla seviyorum doldurmak için Sen beni boşluklarımla sev oldurmak için... Yenilenebilir insan hayata tükenen bir şeydir ömür biliyorsun ötesi yok güzelim. Ötesi yok artık kuşların kiraz dallarında Etimize şarapnel gibi batmıyorsa eğer ölümler Bizler bombalardan kurşunlardan roketlerden değilde sevgisizlikten ölüyoruz demektir Artık naaşlar gazetelerde küçük punto gevezeliği sade... Ellerimin kırıldığı yerler Ellerinin arasında toparlanır... Topla gel şiiri yarayı yalanı ve doğruyu zaten iç açıcı bir yaşamak değil bu Bir günahlık sabrım var sabaha... |