Seksekoy oy oy!.. çirkef çöplüğünden mi çıktın?.. doruğundaydın belli ki doyumsuzluğun belli ki çok acıktın. doldur işkembeni, koyabildiğince koy... (koymasan vallahi eksik kalacaktın!..) vay vay vay!.. yetmedi mi kendi çöplüğün sahi?.. kır kapılarını efendilerinin ısır ısırabildiğince ve dahi hikâyeden alacaklarına say... (kıpraşma!.. komikleşiyorsun!.. ilahi!..) ay ay ay!.. ben de mi sıradaydım ki ısırdın?.. kırdın kalemimin kurşununu bak! bir lokma ekmeğimi/emeğimi aşırdın şahittir yıldızlar, şahittir dolunay... (bardağı şimdi taşırdın!..) behey garibe-i hilkat! .. saksağan dam üstünde, kadehte karaböcü ervahına dualar(!) gönderilir güllük’ ten... at kişnedikçe, aşka gelir de arabacı her kırbaç arasında gider gelir hakikat küçülür her dokunuşta yedikçe kırbacı... pis kokular geliyor! .. misk-i amber kokuşlu Isparta gül döşeli İstanbul başka alem; çöplüklerde sinekler... bir zavallı burjuva: oldukça endîşeli düşüyor, sürünüyor, kalkıyor, sendeliyor... çanağındaki kusmukla sanki yunmuş eli... ........... ................ .......................... ............ .......... behey ahmak!.. behey cahil!.. bilmez misin câmi duvarını?.. bilmez misin kendi pisliğinde boğulmak nedir dağıtmak için efkârını seçtiğin yol yol değil!.. (duy şimdi kendi gölgenin ahüzarını kaybolmak, senin için yegâne karinedir!..) 31.08.2008 / Güdül / Ankara Ahmet Turan Altunsu |
ha unutmadan söz verdin benim şiirlerimi de seslendirirsin..
söz sözdür sakın unutma..
:)