YUVADA...Yalnızdılar, Solgundu yüzleri. Kadersizliğini Neden diye, sorar gibiydi Gözleri, Ellerimize değil, Yüreklerimize dikilmişti. Alıp bassaydım bağrıma, Okşasaydım saçlarını. Isıtabilseydim minicik ellerini. Yüreklerinizden bir bir toplayıp Verebilseydim, verebildiğim kadar Sevgiyi, güveni. Filizlendirebilseydim kalplerinde sevgiyi, Umutsuz yarınlarını ışıklandırabilseydim, Sevebilseydim hepsini... Gelin, tutalım ellerinden, Isıtalım ellerini, yüreklerini. Onlar bizim yavrularımız, Ne olur güldürelim yüzlerini... 1979 - Sivas Hâlenur Kor (1979 Yılında Sivas Yetiştirme Yurduna subay eşleri olarak gitmiştik. O zaman öyle şeylere şâhit olduk ki ömür boyu unutamam. Oradaki günahsız masum yavrular gözümün önünden gitmedi hiç. Bana evlâdım gibi yakın, kağıttan, boncuktan yaptıkları hediyeleri kumaş boyama kursu açtığım küçük dükkânıma gelerek süsleyen Hüseyin, Hidâyet, Mehmet......ve başkaları sizleri hiç unutmadım. Başka yetiştirme yurtlarına gönderilirken, ’Allahaısmarladık’ demeye geldikleri zaman, annelerinden ayrılıyormuşçasına içlenen minik oğullarım, Allah yollarınızı açık etsin. Kim bilir nerelerdesiniz? Allah’a emânet olun. Bugün koca koca delikanlı olmuşlardır. Bütün yurtlardaki çocuklarımıza selâm ve sevgilerimle... Hâlenur Kor) |
Yüreğinize sağlık değerli Halenur hanım.
Gelin, tutalım ellerinden,
Isıtalım ellerini, yüreklerini.
Onlar bizim yavrularımız,
Ne olur güldürelim yüzlerini...
Sevgiler, saygılar gönül dolusu...