Sen Uyurken
sen uyurken
tuhaf tuhaf rüyalar gördüm cam kırıkları dökülmüştü sanki her yere adım atılacak gibi değildi ve sokağa taşıyordu bu görünüm -iyi kötü bir sokağımız vardı oysa bizim -iyi kötü birkaç adım atacağımız/ tabanları kan içindeydi bir kentin ve dizleri yara bere sen uzaktın çok uzak belki de yakın belki de yapyakın Tanrım; bu şüpheyle yaşamak boğuyor beni ağır ağır sen uyurken sürrealist bir ressamın tablosu gibi kaldı sanki her şey |