BİR BAŞKA DÜNYA MÜMKÜNÜ
Küçük bir şehirdir yaşamadığım
Taş dilinde gece rengi Ve ayışığı maviliği Sarılır yalnızlık ezgisi tarihim Gün bilmez hasretler üşürken ellerime Baskın saatlerine vuruyor çocuk zamanlar acısı İşte böyle kınından sıyrılmış bıçak kadar keskin Karanlıklar içinde kaçak gibi ürkek Soluğu kesilmiş hayat kadar kısa Ve dağlarına uzak gibi tenha Düşüyorum sokaklarına geçmişin Sorgusuz infaz saatlerine kapılar konuşacak birazdan Çözülüyorum kendime Kendimden kaçıyorum Korkular büyüyor koynumda Yitip gitmek mesela henüz varılmayan ülkenin topraklarına Mezarsız bir gözyaşı gibi Biraz Cumartesi biraz Plaza de mayo Yaşamak vardır oysa Yürümek omuz omuza Birleşmek aynı denizin ırmağına Umut diyorum umut Seni çağırıyorum yalnızlığıma Hani gelsen alıp gözlerini Saçların uzun ve kara Yürüsek rüzgara Belki esmer bir devrim olur kızıl gelincikler şafağında Belki bir başka dünya Ne dersin..? (Avaşîn... foto : 1980 D.bakır cezaevini anlatan ve çekimi yeni tamamlanan filmden bir görüntü. Kısa bir rolüm var filmde... Dönemi merak edenlerin izlemesi umuduyla...) |