bir ileri çok ça gerinerede bir şiir görsem yaslarım başımı ağlamaya nereden başlayacağımı bilemeden… gün akıttıkça batımına güneşi bir gece daha soyunur iliklerime ve asarım gölgemi düşlerimin en tenha yerine “yak bir cigara daha” der gözlerinin karası cigaram yandıkça yıldızlar söner tek tek söndükçe de mahzenler tutuşur içimde yanarım üzüm üzüm gözlerinde ateş benim doğamadığım küllerimde adı olmayan bütün cenazeler de benim tutulmayan saflar rengi solmuş serviler ve amini olmayan tüm dualar da bütün göçlere el salladım ardı sıra iklimlerimi yapraklara yaprakları da takvimlerime astım sayılı ömür oldum nefesimde ama sayamadım nerede bir cellat görsem uzatırım başımı ölmeye nereden başlayacağımı bilemeden yelkovan akrebin kıskacında ömrüm yokluğunun sarkacında tik tak tak tik bir ileri çokça geri saatte bizi çok olmuş bizden geçeli ve artık ölmeli… ilhanaşıcınisanikibinonaltı |
…………………… Saygı ve Selamlar.