Hülasa IHülasa; yeniden, Adem ve Havva Olamayacaksan Habil ve Kabil… Bilinmez bu çağda, derde ne deva? Peygamber mirası derdin mi değil? Öyle ya, dermanı ararsın elbet. Belki tufan kopar bekle ha Nuh’u. Kenan söz dinler mi, bilir mi ayet? Bir evlat acısı, yakar mı ruhu? Bekle bekle, doğmaz, olmaz çocuğun. Rabbin var mı, hani, duyar mı sesin? İbrahim’sen, sorar, -nerde bıçağın? -İsmail’i kes, der; var mı hevesin? Üvey Baban oluverse bir sultan; El bebek gül bebek büyütüverse.. Sonra dağ başında duyduğun bir ses, -Sultana karşı çık, derse, ne dersin? Hani hiç babasız, dünyaya gelsen, Neler düşünürsün, halk ne der sana? Çarmıha gerilip, arş’a yükselsen; Ne dersin, ardından dökülen kana? Ve sen bilir misin, kimdir Muhammed? Yaşadın mı altı evlat acısı? Ardından yapılsa bin türlü gıybet, Der misin yine de, hep ümmet, ümmet… |