Diyarbakır beni dinlese
Hani bir ölüm diyorum
Aşktan hep uzak halde Gül yeşermemiş bir mevsimde Gecenin en zifiri karanlığında Bir ölüm diyorum hani Gelip beni bulsa Namlular doğrulsa üstüme Ve ben açsam kollarımı Bir özlemle kucaklaşır gibi Hiç olmadı bir bıçak olsa Karanlıktaki tek ışık hani Ben yüreğimi koysam ortaya Sokakta ölüm sessizliği olsa Diyarbakır beni dinlese diyorum Kulak verse hani yüreğime Yaralanıp yere düşeyim diyorum Sonra ben diyarbakırı dinlesem Her nefeste yürek yangınımla Sonra muhabbete dalsam diyorum Diyarbakır ile dertleşsem Gökyüzü tanık olsa bu muhabbete Yağmur da yağabilir sonra En içten bir duygu seliyle Hani diyarbakır diyorum Derdini anlatsa bana Gider ayak bende rahatlasam hani Sonra diyarbakır da rahatlasa Bilirim seni ben desem diyarbakıra Surlarının içinde mertlikler vardır Dimdik durup kale gibi yıkılmayan Dicle nehri bir huzura akar hani Ey gönlümün başkenti diyarbakır Bir ölüm olsa diyorum hani Aşktan uzak halde olarak Çünkü aşk oldu mu Ölüm olmaz bilirim Aşk oldu mu yar olur Yar için şehadet olur Bende şehadet isterim hani Ama ya layık olamasam Bu yüzdendir ki Ölüm diyorum hani Gül yeşermemiş bir mevsimde olsun Toprak hiç mi hiç incinmesin Böyle bir ölüm ancak geceye yakışır Şafaklara uğramasın gidiş vaktim En karanlığa döner giderim ben Şafaklara kan değmesin hani diyorum Hiç bir umut şafak vaktinde vurulmasın Ben diyarbakır içinde diyarbakır gibi Yıkılmadan dimdik dururum Yürekten hasret kokan bir tarih içinde Hani kefende yetmez bizim yigitligimize Ama kaç sürgün kaç zindan gördüysek Pranga tutmayan umutlu yüreğimizle Acıları alıp prangalayıp götürürüz Hiç bir hasret vurulmasın diye zincire |