0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1565
Okunma
Karadeniz çakır keyif
dünkü heybetli heyecanlı
kan köpüklü, ejder kanatlı dalgalar gitmiş
hırçınlığı dinmiş, çakır keyif bir hal almış
kiremit kırmızısı renk mavileşmiş
dalgalar köpüksüz, bulutlar incelmiş bulut olmaktan çıkmış
gül desenli pembe renkli bir tül oluvermiş bulutlar
pembe tülün gözeneklerinden güzülen ışınlar
denizde renklere, renkler tayflara , tayflar suda yanan
neon gazlı ultra ışınlı stop lambaları oluvermiş
bir çay bahçesindeyim, kendimden geçmişim
doğa benden, ben doğadan bir parça olmuşum
bilmem kaçıncı bardak çayımı yudumluyor ve
kaçıncı sıgaramı üflüyorum
Bir de misafirim var 3-4 yaşlarında olmalı
adını soruyorum’ haset, tekrarlatıyorum, haset, haset"...
Yan masadan ana annesi " Hasret, dedisi, hasret!"
Tam da bana göre, tam da,
bu andaki duygusallığıma göre diyorum içimden
ana annesinden izin alarak hasrete ikramda bulunuyorum.
güneş indikçe, iniyor sulara su buhar, buhar kaynıyor
güneş buğu, buğu denizde yanıyor...
Vadideki zambak sevgilimi aradım yanıt alamadım
suda yanan şu akşam güneşi gibi içim yanıyor, kerem yanıyor!
Mustafa ( muster )
Cide Df. 3 Sf.24