Çölleri Uyandıran Nisan Yağmuru
I. Bölüm - Çoraklaşan Kalplere, Nisan Yağmuru İner
Hak daveti ayan beyan Kâbustan kalk! Haydi uyan! Hakikati göremeyen Hiçliğe avare gider Kâinatı halk etti, Gül’ün aşkına Rabbi Mesut, bahtiyar etti, seline revan kalbi Toprakta uyuyanlar, bu yağmurla uyandı Sürgünün yaprakları, gül rengine boyandı İns ve cin fitiline, bandırılan yağ O’dur Pervane yürekleri, yandıran çerağ O’dur Sesiyle şereflenen, ses naraya dönüşür Himmetten mahrum kalan, kul çıraya dönüşür Kararan gönüllerde, düş yanar, hayal yanar! Ram olan gönüllerde, ateş sönmez, gül yanar O’na endekslenmeyen, gövde yanar, dal yanar! Rahmeti çiselerken, Arabistan çölüne Zahmeti başlamıştı, dost bağının gülüne II. Bölüm - Firaklaşan Kalplere, Nisan Yağmuru Siner Seven kalpte, dilde sohbet Ayan beyan yâre gider Sevilene yoksa rağbet Ciğer pare pare gider İki cihan güneşi, gönüllerin tabibi Kimsesizler kimsesi, ümmetinin sahibi “Ümmetini kaygıdan”, hüzünlere bulandı Pervaneler nurunun, ateşine belendi Yolumun kesiştiği, ova O’dur, dağ O’dur Gönüller otağında, sohbet O’dur, koğ O’dur Anmayınca bedenim, gergin yaya dönüşür Yüreğim hiç onulmaz, bir yaraya dönüşür O’na doğru gitmeyen, ayak yanar, yol yanar! Arı çiçeğe küser, petek yanar bal yanar! Ferhat dağa pes etse, külünk yanar, bel yanar Hayaliyle dönerler, nuruna pervaneler Şefaate kanarlar, miskin masumaneler III. Bölüm - Kuraklaşan Kalplere, Nisan Yağmuru Banar Durdur hikâye talanı Yaşat bakaya kalanı Bozmak için Hak Planı Huy edinen kora gider Cemal’ine mazhardı, Allah, dedi “Habibim Hatırına yarattım, sensin halkta sebebim” Levhi Mahfuz sırrıyla, şairane sultandı Kelâmullah nuruyla, âlemler aydınlandı Maveradan güllere, bahçe O’dur, bağ O’dur Muştulu gönüllere, yaşanacak çağ O’dur Gül kokulu yolunda, günler aya dönüşür Menzil hana dönüşür, han saraya dönüşür Mermere kirpiklerden, yaş damlar, cemal yanar! Her gece şafaklarda, mehtap yanar, sel yanar! İsminden mahrum kalan, kulak yanar, dil yanar! Gül kadrini bilemez, külden öte yanmayan Kor ateşe yaslanır, serapla uyanmayan IV. Bölüm – Berraklaşan Kalplere, Nisan Yağmuru Kanar Ömür biter kulluk bitmez Istıraba sabır yetmez Akil olan isyan etmez Çağrıldığı yere gider Müşriklerin dilinde, El-Emin’di lakabı Tayyi zaman yaparak, olabilsem ashabı Gül O’nu taklit eder, kokladığım ondandı Dünyaya teşrifiyle, bir insanlık uyandı Dünya denen kozada, tutunulan ağ O’dur Müminlerin gönlünde, kurulan otağ O’dur Nuruna dalan gözler, bir deryaya dönüşür O deryadan her katre, usareye dönüşür Dokunsam hayaline, parmak yanar, el yanar Sular ummana küser, yüreğimde çöl yanar Gül dalına konmadan, şakıyan bülbül yanar! Sürçü lisan ettiysem, hoş gör Ya Rab! Affeyle Nisan seli aşkına, Vav’a döndür saf eyle Celil ÇINKIR - DELİBAL |