Etinden kemiğinden değildi vazgeçmem
etinden kemiğinden değildi vazgeçmem
ya da taa uzaktan içime akan safran rengi gözlerinden her çay içişimde sensiz yalnızlığı değildi çay kaşığının dönüp duran içinde bardağın içime işleyen umutsuzluğu idi akvaryumda gezinen bir balığın okyanusa erişemeyen sözlerine secde etmem de değildi akşamüstlerinin hüzünlü alacasında ardı ardına çekerken içime derin derin binlerce kez duyumsamamdı kokunu yönünü yitirmiş şarkıların efkarında sabırsız kısrak kişneyişlerine sinen dayanılmaz bir özlemin serzenişiydi bedenimde gezinen ve sen uluorta sererken sevmişliğini sahile bakan bir halk pazarı tezgahında ben gözlerimi kaçırandım kalabalıkların utangaç fısıltılarında senden değildi vazgeçmem usulca söz verirken kendi kendime kuytu bir köşede bendim ısırgan otuna dilimi dolayıp da kendime bile diyemeden sendeki benden vazgeçen Sezer Ergör Cülcüloğlu |