VEDA BUSEMİ KONDURDUĞUM O ÇOCUKTAN ARDA KALAN...
Hiçliğin istikrarı ki muhalif bir tümcenin istirahatı.
Iskaladığım gökyüzünde yitip giden Ve indinde tevafuk yüklü mizacın gönül yarası İken kapanmaktan aciz ve depreşen yengilerde Sus payı söylencelerde yiten, Tekerinde dengini yok eden Bir aşk ki bu; Tutkulardan arda kalan yenilgiden ibaret Bir döngünün kıblesine döşediğim mizacı tevekkülün, Demli bir isyanın en münafık gölgesi. Sanrılardan ibaret olsa da özlemi, Sancılardan arda kalan en sitemkâr hezeyan Ki kırık bir sarnıcın indinde gölgelere yığdığım Bir tufanken yüreği esir kılan. Haznesi dolu mu yoksa, Boşa koyup da dolamaz iken hicap yüklü bekleyişin En hazin ekseni şu kaybolmuşluktan Bir adım sonra, büyüyen bir boşlukta mı? Sakalım olsa dinler miydi beni yoksa onca insan Hele ki geride kalan o kekremsi dokunuştan Bin beter kırığı can’ın Canan bellediğim o bitimsiz sevdanın nazarında, Kırık bir güfte miyim de, sarmalı Gönülsüz bir hutbede git gide devinen Ve anlık bir ikrarı soluklanıp da Tırsak bir gölgeyi rahmet bilen şeytanın indinde. Ne çok aciz kelam bazense yüreğin çeperinde, Kırık bir nizamdan yol bilip de, Varamadığım en uzak yakaya el sallamaktan da öte. Veda busemi kondurduğum o çocuktan arda kalan Tek bir tekerleme iken takılı zihnimde, Zıtlıklara rast gelip elimdeki rotayı kaybetmekten beter Kendimden geçtiğim tufanda En büyük hezeyan şu insanlığın gömülü olduğu Hak bilmez metruk vicdanlarda. |
Kalemin susmasın
_________________________________Selamlar