KAR ÇİÇEKLERİEllerin ellerime değdiğinde Bir rüyanın içindeydik Adım adım çıkıyorduk Cilalı ahşap basamakları Üstümde şifon elbisem Uçuş uçuştu Kelebek desenli Bir elim eteklerimi tutuyordu Sen siyah takımlarını giymiştin Mavi mavi bakıyordun Biraz düşünceli Susuyorduk yine her zamanki gibi Biliyorum biz kelimeleri konuşmadan tüketmiştik Şubat çiçekleri açarken Ayrılık çanları çalıyordu Hazan yaprakları savrulurken Kavuşmanın umudunu taşıyorduk Yüreğimizde Eylül heyecanı Bir başkaydı Bahar gelmeden gidiyordu Es geçip yazı Güvercinlerin ayaklarında asılı Kala kalmıştı mektuplarımız Emekliye ayrılalı Epeyce olmuştu kınalı Zamane iletişimine Ayak uyduramadık Nedense ikimizde Ulağımız Süleymaniyede ekmek kırıntılarının Peşinde dolaşırmış Görenler söyledi Eminönünde bir kayık Yalpalayıp gidiyordu Gözlerim oldukça aşina Yalayıp geçiyordu denizi Rüzgâr efkârlı Baka kalıyordu Nice gümüş pullu Ağların içinde Kurtulma çabasıyla Ve yine ben orda tek başına Düşünceler yumağında Sorular sorular Ya biz kadere mi bağlamıştık herşeyi Kız Kulesi inat ediyordu bize rağmen Ulaştırmak için sevda türkülerimizi Seni bekliyorum Hâlâ bıraktığın iskelede Senede bir gün demiştik Randevumuz her zananki saatinde Bir rüya anı yakalamalı yine Sayıklıyorum ismini sessizce Bir tutam saçımla birlikte Kar çiçeği gönderiyorum Son nefesim son gayretimle Eğer ararsan beni Sedir ağacına sor o gösterir yerimi Gölgesi yeter tüm sevenlere Başımda dikili bir taş bulacaksın En son sözüm Bekliyorum Ebedi yerimizde H. Çiğdem Deniz. |
Kız Kulesi inat ediyordu bize rağmen
Ulaştırmak için sevda türkülerimizi
Ulaşır sevda türküleri gidecekleri yere inat edenlere rağmen.
Yüreğinize ve kaleminize sağlık.