Bana, Sana Ve Ona…
Bana, sana ve ona… Hepimize bu laflar;
Şeytan girmesin aramıza, sık dursun saflar. İyilik yapmak için mezhep-meşrep yoklama, Vesvâs’ın ırkçı tohumlarını stoklama. Güzel olan sevgili değil, sevgili olan güzel; İster özel diye seslen ilişkiye, ister tüzel. Kîn gütme! Hasmından evvel seni eder helâk, Sığın Rabbine ve oku, bir Nâs, bir de Felâk. İftirâya en güzel cevap; Hakk’a irtisâm, Kezâ sükût, haysiyetteki sonsuz ihtişâm. Her hâlimiz bir kapıdır diğer bir hâlimize, Ve yine her kâlimiz duâdır, istikbâlimize. Aklı olan korkar levvâme nefsin elinden, Ancak mutmâin biri anlar onun dilinden. Ya dehr-i fâni’ye lu’bet, ya ilme talebe, Mü’min ona derler ki, çalar cehle galebe. Usu yaşatan bilgi, dostu yaşatan ilgi, Ömrünle oynama kumar, bulamazsın silgi. Gelir Azrâil, şaşmaz... Her dem şanlı vaktinde, Dünyâya doyum olmaz.. Hele dur sen aktinde. |
Tövbe kapısı açık henüz ömür varken
Deme daha yaşım genç niceleri gitti erken